Haggler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Haggler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Haggler Nedir?

Haggler, Türkçe karşılığı pazarlıkçı olan bir İngilizce kelime. Genellikle alışveriş yaparken fiyatı düşürmek ya da anlaşma yapmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. I’m not a good haggler, I always end up paying more than I wanted. (Ben iyi bir pazarlıkçı değilim, her zaman istediğimden daha fazla ödüyorum.)
2. My grandfather was a great haggler, he could get the best deals. (Dedem harika bir pazarlıkçıydı, en iyi anlaşmaları yapabilirdi.)
3. You should haggle with the seller if you think the price is too high. (Eğer fiyatın çok yüksek olduğunu düşünüyorsanız satıcıyla pazarlık etmelisiniz.)
4. The tourists were haggling over the price of the souvenirs. (Turistler hediyelik eşyanın fiyatı konusunda pazarlık yapıyorlardı.)
5. I managed to haggle the price down by 20%. (Fiyatı %20 indirmeyi başardım.)
6. She’s a tough haggler, she never pays the asking price. (O, sert bir pazarlıkçıdır, asla istenen fiyatı ödemez.)
7. Haggling is a common practice in this market. (Pazarlık yapmak bu pazarda yaygın bir uygulamadır.)
8. I don’t like haggling, I prefer fixed prices. (Pazarlık yapmayı sevmiyorum, sabit fiyatları tercih ederim.)
9. The haggler and the seller finally reached an agreement. (Pazarlıkçı ve satıcı sonunda anlaşmaya vardılar.)
10. Haggling is part of the culture in many countries. (Pazarlık yapmak birçok ülkenin kültürünün bir parçasıdır.)
11. The haggler was trying to get a lower price for the antique vase. (Pazarlıkçı antika vaz için daha düşük bir fiyat almaya çalışıyordu.)
12. It’s always a good idea to haggle at the flea market. (Bit pazarında pazarlık yapmak her zaman iyi bir fikirdir.)
13. She was a skilled haggler, and she managed to get a good deal. (O, usta bir pazarlıkçıydı ve iyi bir anlaşma yapmayı başardı.)
14. The haggler was persistent, and he finally got the price he wanted. (Pazarlıkçı ısrarcıydı ve sonunda istediği fiyatı aldı.)
15. The haggler tried to negotiate a better price for the car. (Pazarlıkçı arabaya daha iyi bir fiyat için müzakere etmeye çalıştı.)
16. Haggling can be time-consuming, but it can also save you money. (Pazarlık yapmak zaman alıcı olabilir, ama aynı zamanda size para da kazandırabilir.)
17. The haggler was polite but firm in his negotiations. (Pazarlıkçı mü

zakere sırasında nazik ama kararlıydı.)
18. Haggling is not just about getting the best price, it’s also about building relationships. (Pazarlık yapmak sadece en iyi fiyatı almakla ilgili değil, ilişkiler kurmakla da ilgilidir.)

19. The haggler was able to get a discount by pointing out a defect in the product. (Pazarlıkçı üründeki bir kusuru belirterek indirim almayı başardı.)
20. If you’re not comfortable with haggling, you can always look for sales or discounts. (Eğer pazarlık yapmaktan rahatsızsanız, her zaman indirim veya kampanya arayabilirsiniz.)

Türkçe karşılıkları:

1. Ben iyi bir pazarlıkçı değilim, her zaman istediğimden daha fazla ödüyorum.
2. Dedem harika bir pazarlıkçıydı, en iyi anlaşmaları yapabilirdi.
3. Eğer fiyatın çok yüksek olduğunu düşünüyorsanız satıcıyla pazarlık etmelisiniz.
4. Turistler hediyelik eşyanın fiyatı konusunda pazarlık yapıyorlardı.
5. Fiyatı %20 indirmeyi başardım.
6. O, sert bir pazarlıkçıdır, asla istenen fiyatı ödemez.
7. Pazarlık yapmak bu pazarda yaygın bir uygulamadır.
8. Pazarlık yapmayı sevmiyorum, sabit fiyatları tercih ederim.
9. Pazarlıkçı ve satıcı sonunda anlaşmaya vardılar.
10. Pazarlık yapmak birçok ülkenin kültürünün bir parçasıdır.
11. Pazarlıkçı antika vaz için daha düşük bir fiyat almaya çalışıyordu.
12. Bit pazarında pazarlık yapmak her zaman iyi bir fikirdir.
13. O, usta bir pazarlıkçıydı ve iyi bir anlaşma yapmayı başardı.
14. Pazarlıkçı ısrarcıydı ve sonunda istediği fiyatı aldı.
15. Pazarlıkçı arabaya daha iyi bir fiyat için müzakere etmeye çalıştı.
16. Pazarlık yapmak zaman alıcı olabilir, ama aynı zamanda size para da kazandırabilir.
17. Pazarlıkçı müzakere sırasında nazik ama kararlıydı.
18. Pazarlık yapmak sadece en iyi fiyatı almakla ilgili değil, ilişkiler kurmakla da ilgilidir.
19. Pazarlıkçı üründeki bir kusuru belirterek indirim almayı başardı.
20. Eğer pazarlık yapmaktan rahatsızsanız, her zaman indirim veya kampanya arayabilirsiniz.