Gumshoe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gumshoe İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gumshoe

Türkçe anlamı: Dedektif, özel dedektif

1. 1. 1. My uncle used to be a gumshoe in the 1960s. (Amcam 1960’larda özel dedektifti.)
      2. The gumshoe was hired to investigate the murder case. (Dedektif cinayet davasını araştırmak için tutuldu.)
      3. She played the role of a gumshoe in the movie. (O filmde bir dedektifin rolünü oynadı.)
      4. The gumshoe found a clue that led to the suspect’s arrest. (Dedektif, şüphelinin tutuklanmasına yol açan bir ipucu buldu.)
      5. The gumshoe followed the suspect to a dark alley. (Dedektif, şüpheliyi karanlık bir sokakta takip etti.)
      6. The gumshoe’s persistence paid off when he solved the case. (Dedektifin azmi, davayı çözdüğünde karşılığını verdi.)
      7. The gumshoe’s reputation preceded him wherever he went. (Dedektifin ünü, gittiği her yerde ondan önce gelirdi.)
      8. The gumshoe questioned several witnesses to gather information. (Dedektif, bilgi toplamak için birkaç tanık sorguladı.)
      9. The gumshoe’s office was cluttered with case files and evidence. (Dedektifin ofisi, dava dosyaları ve kanıtlarla doluydu.)
      10. The gumshoe had a keen eye for detail. (Dedektifin detaylar için keskin bir gözü vardı.)
      11. The gumshoe’s partner helped him crack the case. (Dedektifin ortağı, davayı çözmesine yardımcı oldu.)
      12. The gumshoe followed the suspect to a seedy motel. (Dedektif, şüpheliyi güvensiz bir motele kadar takip etti.)
      13. The gumshoe’s investigation led him to suspect the victim’s spouse. (Dedektifin soruşturması, kurbanın eşinden şüphelenmesine yol açtı.)
      14. The gumshoe kept a low profile while working undercover. (Dedektif, gizli çalışırken düşük profilde kaldı.)
      15. The gumshoe’s deductive skills were unmatched. (Dedektifin mantıksal becerileri eşsizdi.)
      16. The gumshoe discovered a hidden safe behind a painting. (Dedektif, bir tablonun arkasında gizli bir kasa keşfetti.)
      17. The gumshoe’s investigation revealed a web of lies and deceit. (Dedektifin soruşturması, yalanlar ve aldatma ağı açığa çıkardı.)
      18. The gumshoe used a fake identity to gather information. (Dedektif, bilgi toplamak için sahte bir kimlik kullandı.)
      19. 19. The gumshoe’s instincts proved to be right in the end. (Dedektifin içgüdüleri sonunda doğru çıktı.)
      20. The gumshoe’s sharp mind helped him solve even the most complex cases. (Dedektifin keskin zekası, en karmaşık davaları bile çözmesine yardımcı oldu.)