Guilt-Ridden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guilt-Ridden İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Guilt-Ridden Nedir?


Guilt-Ridden İngilizce bir sıfat olup “suçluluk duygusu içinde olan” anlamına gelmektedir.

Örnek Cümleler:


1. She felt guilt-ridden after lying to her best friend. (En iyi arkadaşına yalan söyledikten sonra suçluluk duygusu içindeydi.)
2. He was guilt-ridden for not visiting his sick grandmother. (Hastalanan büyükannesini ziyaret etmediği için suçluluk duygusu içindeydi.)
3. The guilt-ridden child apologized for breaking the vase. (Kırılan vazoyu kırdığı için suçluluk duyan çocuk özür diledi.)
4. She was guilt-ridden for forgetting her mother’s birthday. (Annesinin doğum gününü unuttuğu için suçluluk duygusu içindeydi.)
5. He was guilt-ridden about not doing enough to help his community. (Topluluğuna yardım etmek için yeterince yapmadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
6. She was guilt-ridden about spending too much money on unnecessary things. (Gereksiz şeylere fazla para harcadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
7. He felt guilt-ridden after cheating on his exam. (Sınavda kopya çektiği için suçluluk duygusu içindeydi.)
8. The guilt-ridden employee admitted to stealing from the company. (Şirketten çalmakla suçluluk duyan çalışan suçunu itiraf etti.)
9. She was guilt-ridden for not being there for her friend during a tough time. (Arkadaşının zor bir döneminde yanında olmadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
10. He was guilt-ridden for not being a better father. (Daha iyi bir baba olamadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
11. She was guilt-ridden for not standing up for herself. (Kendisi için dik duramadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
12. He felt guilt-ridden for causing his friend’s accident. (Arkadaşının kaza yapmasına sebep olduğu için suçluluk duygusu içindeydi.)
13. She was guilt-ridden about lying to her parents. (Ailesine yalan söylediği için suçluluk duygusu içindeydi.)
14. He was guilt-ridden for not taking care of his health. (Sağlığına yeterince dikkat etmediği için suçluluk duygusu içindeydi.)
15. She was guilt-ridden for not being honest with her partner. (Partneriyle dürüst olamadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
16. He was guilt-ridden for not calling his mother often enough. (Annesini yeterince sık aramadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
17. She felt guilt-ridden for not speaking up when she saw someone being mistreated. (Kötü muameleye mar

uz kaldığı zaman konuşmadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
18. He was guilt-ridden for not finishing his work on time. (İşini zamanında bitiremediği için suçluluk duygusu içindeydi.)

  1. She was guilt-ridden for not keeping her promises. (Vaadlerini tutamadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)
  2. He was guilt-ridden for not being there for his friend who was going through a divorce. (Boşanma sürecindeki arkadaşının yanında olamadığı için suçluluk duygusu içindeydi.)

Guilt-ridden kelimesi, bir kişinin geçmişte yaptığı hatalar veya yapmadığı şeylerle ilgili suçluluk duygusu içinde olmasını ifade etmek için kullanılır. Bu cümleler, birçok farklı durumu ve olayı kapsamaktadır ve bu duygunun insanların hayatlarında ne kadar yaygın olduğunu göstermektedir.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.