Grope İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Grope
Grope, bir yere dokunarak veya hissederek arama eylemidir.
Örnek Cümleler:
- He groped around in the dark for his keys. (Anahtarlarını karanlıkta hissederek aradı.)
- The blind man groped his way through the crowded room. (Kör adam kalabalık odada yönünü hissederek buldu.)
- She groped for the light switch in the unfamiliar room. (O, tanımadığı odada ışık anahtarını hissederek aradı.)
- He groped her arm as they walked along. (Yürürken onun kolunu hissederek tuttu.)
- The doctor groped the patient’s abdomen for any signs of discomfort. (Doktor, hastanın rahatsızlık belirtisi olup olmadığını hissederek karın bölgesine dokundu.)
- She groped for the right words to express her feelings. (Duygularını ifade etmek için doğru kelimeleri hissederek aradı.)
- The police officer groped the suspect for any concealed weapons. (Polis memuru, gizli silah olup olmadığını hissederek şüphelinin üzerini aradı.)
- He groped for the phone in the darkness of the movie theater. (Sinema salonunun karanlığında telefonu hissederek aradı.)
- The blindfolded contestant groped for the objects on the table. (Gözleri bağlı yarışmacı, masadaki nesneleri hissederek aradı.)
- She groped in her purse for her wallet. (Cüzdanını hissederek çantasında aradı.)
- The hiker groped his way up the steep mountain trail. (Dağ yolunda tırmanırken yönünü hissederek ilerledi.)
- He groped for the door handle in the fog. (Sis içinde kapı kolunu hissederek aradı.)
- The detective groped for clues to solve the mystery. (Mistiği çözmek için ipuçlarını hissederek araştırdı.)
- The toddler groped for her mother’s hand in the crowded park. (Kalabalık parkta annesinin elini hissederek aradı.)
- She groped for the right chords on the guitar. (Gitarın doğru akorlarını hissederek aradı.)
- The rescuer groped his way through the dark smoke-filled building. (Karanlık ve dumana kaplı binada yönünü hissederek ilerledi.)
- He groped in his pockets for loose change. (Cebindeki bozuk paraları hissederek aradı.)
- The blind man groped for the cane leaning against the wall. (Duvara dayalı bastonu hissederek aradı.)
- She groped for the answer to the difficult math problem. (Zor matematik sorusunun cevabını hissederek aradı.)
- The prisoner was groped during a routine search. (Rutin arama sırasında mahkum hissedilerek arandı.)
Türkçe Karşılıklar:
- Anahtarlarını karanlıkta hissederek aradı.
- Kör adam kalabalık odada yönünü hissederek buldu.
- O, tanımadığı odada ışık anahtarını hissederek aradı.
- Yürürken onun kolunu hissederek tuttu.
- Doktor, hastanın rahatsızlık belirtisi olup olmadığını hissederek karın bölgesine dokundu.
- Duygularını ifade etmek için doğru kelimeleri hissederek aradı.
- Polis memuru, gizli silah olup olmadığını hissederek şüphelinin üzerini aradı.
- Sinema salonunun karanlığında telefonu hissederek aradı.
- Gözleri bağlı yarışmacı, masadaki nesneleri hissederek aradı.
- Cüzdanını hissederek çantasında aradı.
- Dağ yolunda tırmanırken yönünü hissederek ilerledi.
- Sis içinde kapı kolunu hissederek aradı.
- Mistiği çözmek için ipuçlarını hissederek araştırdı.
- Kalabalık parkta annesinin elini hissederek aradı.
- Gitarın doğru akorlarını hissederek aradı.
- Karanlık ve dumana kaplı binada yönünü hissederek ilerledi.
- Cebindeki bozuk paraları hissederek aradı.
- Duvara dayalı bastonu hissederek aradı.
- Zor matematik sorusunun cevabını hissederek aradı.
- Rutin arama sırasında mahkum hissedilerek arandı.
Hemen Yorum Yaz