Grieve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grieve İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grieve İle İlgili Cümleler

Grieve, Türkçe’de “üzülmek, acı çekmek” anlamlarına gelir. İşte grieve kelimesinin İngilizce cümle içinde kullanımıyla ilgili örnekler:

1. I grieve for the loss of my beloved cat. (Sevgili kedimin kaybı için üzülüyorum.)
2. She grieved silently when she heard the news. (Haberleri duyduğunda sessizce üzüldü.)
3. We all grieved for the victims of the tragic accident. (Trajik kazanın kurbanları için hepimiz üzüldük.)
4. The family is still grieving the death of their son. (Ailenin oğullarının ölümüne hala üzülüyorlar.)
5. He grieves for the loss of his job and the financial instability it brings. (İşini kaybetmenin ve getirdiği mali belirsizliğin üzüntüsünü yaşıyor.)
6. She couldn’t help but grieve over the end of her marriage. (Boşanmanın sona ermesine üzülmekten kendini alamadı.)
7. The nation grieved for the loss of its great leader. (Büyük liderlerinin kaybı için millet üzüldü.)
8. She grieved for weeks after her best friend moved away. (En iyi arkadaşının taşınmasının ardından haftalarca üzüldü.)
9. We all grieved together for the loss of our beloved teacher. (Sevgili öğretmenimizin kaybı için hepimiz birlikte üzüldük.)
10. He couldn’t stop grieving for the loss of his father. (Babasının kaybı için üzülmeyi durduramadı.)
11. She grieved over the mistakes she made in her past. (Geçmişinde yaptığı hatalar için üzüldü.)
12. The community grieved for the loss of their neighborhood park. (Mahalle parklarının kaybı için topluluk üzüldü.)
13. He grieved for the end of his dream to become a professional athlete. (Profesyonel bir sporcu olma hayalini kaybetmek için üzüldü.)
14. The entire town grieved for the loss of the popular restaurant. (Popüler restoranın kaybı için tüm kasaba üzüldü.)
15. She grieved for the loss of her childhood home. (Çocukluk evinin kaybı için üzüldü.)
16. They grieved for the end of their relationship. (İlişkilerinin sonuna üzüldüler.)
17. The congregation grieved for the loss of their beloved pastor. (Sevgili pastörlerinin kaybı için cemaat üzüldü.)
18. He grieved for the loss of his independence after his injury. (Yaralanmasının ardından bağımsızlığını kaybetmek için üzüldü.)
19. The whole company grieved for the loss of their CEO. (CEO’larının kaybı için tüm şirket üzüldü.)
20. She couldn’t help but grieve for the end

of her favorite TV show. (En sevdiği televizyon programının sonuna üzülmekten kendini alamadı.)