Grief Stricken İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grief Stricken İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grief Stricken Nedir?

Grief Stricken kelimesi Türkçede “kederli” anlamına gelir. Bir acı veya kayıp nedeniyle yoğun bir keder ve üzüntü hissetmek anlamında kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. I was absolutely grief stricken when I heard the news of my grandmother’s death. (Büyükannemin ölüm haberini duyunca tamamen kederli oldum.)
2. The family was grief stricken after their beloved pet died. (Sevgili evcil hayvanları öldükten sonra aile kederliydi.)
3. She was grief stricken for months after the sudden breakup with her boyfriend. (Aniden erkek arkadaşıyla ayrıldıktan sonra aylarca kederliydi.)
4. The whole community was grief stricken after the tragic accident. (Trajik kaza sonrası bütün topluluk kederliydi.)
5. The actor was grief stricken after his wife passed away. (Eşi öldükten sonra oyuncu kederliydi.)
6. He became grief stricken when he realized he lost his wedding ring. (Düğün yüzüğünü kaybettiğini fark edince kederli oldu.)
7. The town was grief stricken when the local hero died in combat. (Yerel kahramanın savaşta ölmesiyle kasaba kederliydi.)
8. The entire country was grief stricken after the terrorist attack. (Terörist saldırı sonrası tüm ülke kederliydi.)
9. The family was grief stricken when they found out their son had cancer. (Oğullarının kanser olduğunu öğrendiklerinde aile kederliydi.)
10. She was grief stricken when her best friend moved away. (En yakın arkadaşı taşındığında kederliydi.)
11. He was grief stricken when he lost his job. (İşini kaybedince kederli oldu.)
12. The mother was grief stricken when her son failed his exam. (Oğlunun sınavını geçemeyince anne kederliydi.)
13. The whole school was grief stricken when one of their teachers passed away. (Öğretmenlerinden biri öldüğünde bütün okul kederliydi.)
14. The city was grief stricken when the famous landmark was destroyed in a fire. (Ünlü yapı ateşte yok olunca şehir kederliydi.)
15. The entire family was grief stricken when their home was destroyed in a natural disaster. (Doğal afette evleri yıkılınca bütün aile kederliydi.)
16. The bride was grief stricken when her wedding was cancelled due to the pandemic. (Pandemi nedeniyle düğünü iptal edildiğinde gelin kederliydi.)
17. The father was grief stricken when his daughter ran away from home. (Kızı evden kaçınca baba kederli oldu.)
18. The team was grief stricken when their captain was injured and had to retire. (Kaptanları yaralandığı için emekli olduğunda takım kederliydi.)

19. The community was grief stricken when a beloved local business closed its doors. (Sevilen bir yerel işletme kapandığında topluluk kederliydi.)
20. The nation was grief stricken when a prominent political figure passed away. (Önde gelen bir siyasi figürün ölümüyle ülke kederliydi.)

Bu örnek cümleler, grief stricken kelimesinin farklı durumlarda kullanılabileceğini ve bir kayıp, acı veya üzüntü durumunda yoğun bir keder hissi ifade ettiğini göstermektedir.