Assorted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assorted İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Assorted

Assorted, çeşitli, farklı türde veya karışık anlamlarına gelir.

Örnek cümleler:

  1. I love eating assorted chocolates.
    (Çeşitli çikolataları yemeyi seviyorum.)

  2. She bought an assorted bouquet of flowers.
    (O, çeşitli çiçeklerden oluşan bir buket satın aldı.)

  3. The store sells assorted nuts and dried fruits.
    (Mağaza çeşitli kuruyemişler ve kuru meyveler satıyor.)

  4. He has an assorted collection of vintage records.
    (O, eski plaklardan oluşan bir çeşitli koleksiyona sahip.)

  5. The buffet had an assorted selection of dishes.
    (Büfede çeşitli yemeklerin seçkisi vardı.)

  6. The box contained an assorted mix of buttons.
    (Kutu, karışık düğme çeşitleri içeriyordu.)

  7. The store offers an assorted range of teas and coffees.
    (Mağaza, çeşitli çay ve kahve seçenekleri sunar.)

  8. He ordered an assorted platter of sushi.
    (O, çeşitli suşi tabaklarından sipariş verdi.)

  9. She packed an assorted assortment of snacks for the road trip.
    (O, yolculuk için çeşitli atıştırmalıkların bir karışımını paketledi.)

  10. The gift basket was filled with assorted goodies.
    (Hediye sepeti, çeşitli güzelliklerle doluydu.)

  11. The artist used an assorted range of colors in his painting.
    (Sanatçı, tablosunda çeşitli renkler kullandı.)

  12. The store had an assorted array of furniture.
    (Mağazada çeşitli mobilya çeşitleri vardı.)

  13. The bakery offers an assorted variety of pastries.
    (Fırın, çeşitli pastane ürünleri sunar.)

  14. The package contained an assorted mix of candies.
    (Paket, karışık şekerleme çeşitleri içeriyordu.)

  15. The store has an assorted selection of wines.
    (Mağazada çeşitli şarap seçenekleri var.)

  16. The buffet table was filled with an assorted range of desserts.
    (Büfe masası, çeşitli tatlılarla doluydu.)

  17. The box of chocolates had an assorted variety of flavors.
    (Çikolata kutusu, çeşitli tatların bir karışımını içeriyordu.)

  18. The artist created an assorted mix of sculptures for the exhibition.
    (Sanatçı, sergi için karışık heykel koleksiyonu oluşturdu.)

  19. The store offers an assorted range of makeup products.
    (Mağaza, çeşitli makyaj ürünleri sunar.)

  20. The cake was decorated with an assorted range of toppings.
    (Pasta, çeşitli kaplamalarla süslenmişti.)

Utilize

Utilize, faydalanmak, kullanmak anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. We need to utilize our resources more effectively.
    (Kaynaklarımızı daha etkili bir şekilde kullanmamız gerekiyor.)

  2. The company utilizes advanced technology in its operations.
    (Şirket, işlemlerinde ileri teknolojiyi kullanır.)

  3. She was able to utilize her language skills in her job.
    (O, işinde dil becerilerinden faydalanabildi.)

  4. The team needs to utilize their time more efficiently.
    (Takım, zamanlarını daha verimli bir şekilde kullanmalı.)

  5. The project manager utilized his team’s strengths to complete the project on time.
    (Proje yöneticisi, takımının güçlü yönlerinden faydalanarak projeyi zamanında tamamladı.)

  6. The school encourages students to utilize the library’s resources.
    (Okul, öğrencilerin kütüphanenin kaynaklarından faydalanmalarını teşvik eder.)

  7. The restaurant utilizes fresh, locally-sourced ingredients in their dishes.
    (Restoran, yemeklerinde taze, yerel kaynaklı malzemeleri kullanır.)

  8. He was able to utilize his experience to solve the problem.
    (O, problemi çözmek için deneyimlerinden faydalanabildi.)

  9. The coach utilized a different strategy in the second half of the game.
    (Koç, oyunun ikinci yarısında farklı bir strateji kullandı.)

  10. The company utilizes social media to connect with its customers.
    (Şirket, müşterileriyle iletişim kurmak için sosyal medyadan faydalanır.)

  11. The teacher utilized group projects to promote collaboration among students.
    (Öğretmen, öğrenciler arasında işbirliğini teşvik etmek için grup projelerinden faydalandı.)

  12. The farmer utilized irrigation to water his crops.
    (Çiftçi, tarım ürünlerini sulamak için sulama sistemlerinden faydalandı.)

  13. The writer utilized vivid imagery to bring the story to life.
    (Yazar, hikayeyi canlandırmak için canlı imgelerden faydalandı.)

  14. The athlete utilized a strict training regimen to prepare for the competition.
    (Sporcu, yarışma için hazırlanmak için sıkı bir antrenman programından faydalandı.)

  15. The architect utilized natural light to create a bright and welcoming space.
    (Mimar, aydınlık ve davetkar bir alan yaratmak için doğal ışığı kullandı.)

  16. The artist utilized different mediums to create her artwork.
    (Sanatçı, eserlerini oluşturmak için farklı ortamlardan faydalandı.)

  17. The company utilizes renewable energy sources to reduce their carbon footprint.
    (Şirket, karbon ayak izini azaltmak için yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanır.)

  18. The musician utilized technology to record and produce their album.
    (Müzisyen, albümünü kaydetmek ve üretmek için teknolojiden faydalandı.)

  19. The doctor utilized the latest medical research

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.