Greengrocer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Greengrocer İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Greengrocer (Manav) Nedir?

Greengrocer, taze meyve, sebze ve diğer gıda ürünleri satan bir satıcıdır.

Örnek Cümleler:

1. The greengrocer on the corner has the freshest produce in town.

   Köşedeki manav kasabası şehirdeki en taze ürünlere sahip.

2. I went to the greengrocer to buy some fruits and vegetables for tonight’s dinner.

   Bu akşamki yemeğimiz için meyve ve sebze almak için manava gittim.

3. The greengrocer’s stall at the farmers’ market was crowded with customers.

   Çiftçiler pazarındaki manav tezgahı müşterilerle doluydu.

4. The greengrocer offered to give me a discount if I bought a large quantity of produce.

   Eğer büyük bir miktar ürün alırsam, manav bana indirim yapmayı teklif etti.

5. My mom always buys her vegetables from the greengrocer down the street.

   Annem her zaman sokaktaki manavdan sebzelerini alır.

6. The greengrocer assured me that all of the produce was grown locally and organically.

   Manav, tüm ürünlerin yerel ve organik olarak yetiştirildiğinden emin olduğunu söyledi.

7. I love stopping by the greengrocer on my way home from work to pick up some fresh fruits and veggies.

   İşten eve giderken uğrayarak taze meyve ve sebzelerden almak için manavı seviyorum.

8. The greengrocer’s prices are much more reasonable than the supermarket’s.

   Manavın fiyatları marketin fiyatlarından çok daha makul.

9. The greengrocer recommended some exotic fruits that I had never tried before.

   Manav daha önce denemediğim egzotik meyveler önerdi.

10. The greengrocer gave me a free sample of his homemade salsa.

    The greengrocer’s assistant helped me carry my bags to my car.

    Manavın yardımcısı, çantalarımı arabama taşımama yardım etti.

11. The greengrocer’s son is learning how to run the family business.

    Manavın oğlu, aile işini nasıl yöneteceğini öğreniyor.

12. The greengrocer’s display of colorful fruits and vegetables was very eye-catching.

    Manavın renkli meyve ve sebzelerin sergisi çok dikkat çekiciydi.

13. The greengrocer gave me some tips on how to select the best produce.

    Manav en iyi ürünleri nasıl seçeceğim konusunda bana bazı ipuçları verdi.

14. The greengrocer had run out of tomatoes, so I had to go to another store to find some.

    Manavın domatesleri tükenmişti, bu yüzden bir başka mağazaya gitmek zorunda kaldım.

15. The greengrocer’s prices were so good that I decided to stock up on some extra produce.

    Manavın fiyatları o kadar iyiydi ki, biraz fazladan ürün stoklamaya karar verdim.

16. The greengrocer’s shop is always busy on Saturday mornings.

    Manavın dükkanı cumartesi sabahları her zaman yoğun.

17. The greengrocer’s wife bakes the most delicious apple pies.

    Manavın eşi en lezzetli elmalı turta pişirir.

18. The greengrocer’s business has been in the family for three generations.

    Manavın işi ailede üç kuşaktır devam ediyor.