Associate İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Associate İle İlgili Cümleler
Türkçe Anlamı: bağlantılı, ilişkili, ortak
Örnek Cümleler:
- I’m happy to associate with people who share my interests. (İlgilerimi paylaşan insanlarla birlikte olmaktan mutluyum.)
- She is an associate professor of mathematics. (O, matematikte yardımcı doçent.)
- The company is looking for a new associate to join their team. (Şirket, ekibine katılacak yeni bir ortak arıyor.)
- He is an associate member of the club. (O, kulübün ortak üyesidir.)
- She was promoted to an associate position. (O, ortak pozisyona terfi ettirildi.)
- The two events are closely associated with each other. (İki etkinlik birbirine yakından ilişkilidir.)
- She associates the color red with passion. (O, kırmızı rengi tutkuyla ilişkilendiriyor.)
- They are business associates. (Onlar iş ortakları.)
- The new drug is associated with a lower risk of side effects. (Yeni ilaç, yan etki riski daha düşük olarak ilişkilendiriliyor.)
- He is an associate director of the company. (O, şirketin ortak yönetmenidir.)
- The smell of freshly baked bread is often associated with comfort. (Taze pişmiş ekmek kokusu sıklıkla konforla ilişkilendirilir.)
- She is associated with several charitable organizations. (O, birkaç yardım kuruluşuyla ilişkilendirilir.)
- They are closely associated with the success of the project. (Onlar, proje başarısıyla yakından ilişkilidirler.)
- The company has several associate offices around the world. (Şirketin dünya çapında birkaç ortak ofisi var.)
- He is an associate member of the team. (O, takımın ortak üyesidir.)
- The study found a strong association between smoking and lung cancer. (Çalışma, sigara içme ile akciğer kanseri arasında güçlü bir ilişki buldu.)
- The book is associated with the author’s experiences in Africa. (Kitap, yazarın Afrika’daki deneyimleriyle ilişkilendirilir.)
- She associates the sound of rain with relaxation. (O, yağmur sesini rahatlama ile ilişkilendirir.)
- He is an associate editor of the newspaper. (O, gazetenin ortak editörüdür.)
- The company has an associate program for college students. (Şirketin üniversite öğrencileri için bir ortak programı var.)
Türkçe Anlamı: arkadaş, dost
Örnek Cümleler:
- He is my close associate and also a good friend. (O, yakın arkadaşım ve aynı zamanda iyi bir dostumdur.)
- She associates with a group of artists. (O, bir grup sanatçıyla arkadaşlık ediyor.)
- The associate helped me with my project. (Ortak, projemde bana yardım etti.)
- They have been associates for many years. (Onlar birçok yıldır arkadaşlar.)
- She values her associates more than her possessions. (O, sahip olduklarından daha çok arkadaşlarını değer verir.)
- I met my business associate at a conference. (İş ortağımı bir konferansta tanıdım.)
- He introduced me to his associates at the law firm. (Beni hukuk firmasındaki ortaklarına tanıttı.)
- She is one of my oldest associates. (O, en eski arkadaşlarımdan biridir.)
- They often meet with their associates to discuss business ideas. (Onlar sık sık iş fikirlerini tartışmak için ortaklarıyla buluşurlar.)
- He trusts his associates to give him honest feedback. (O, dürüst geri bildirimlerini almaya güveniyor.)
- She is proud of the accomplishments of her associates. (O, ortaklarının başarılarından gurur duyuyor.)
- They have a strong bond as associates and as friends. (Onların birlikte çalışma ilişkisi ve arkadaşlık bağı çok güçlüdür.)
- She always introduces her associates to new people. (O, sürekli olarak ortaklarını yeni insanlara tanıtır.)
- He considers his associates to be his family. (O, ortaklarını ailesi olarak görüyor.)
- She enjoys spending time with her associates outside of work. (O, iş dışında zaman geçirmekten ortaklarıyla keyif alır.)
- They have a lot of fun together as associates and as friends. (Onlar birlikte çalıştıkları gibi arkadaş olarak da birçok eğlenceli anı biriktirdiler.)
- She has a close relationship with all of her associates. (O, tüm ortaklarıyla yakın bir ilişkisi var.)
- He has a strong network of associates in the industry. (O, sektörde güçlü bir ortak ağına sahip.)
- She is always willing to help her associates when they need it. (O, ortaklarına ihtiyaç duyduklarında yardım etmeye her zaman isteklidir.)
- They are grateful for their associates and the support they provide. (Onlar, ortaklarına ve verdikleri desteğe minnettarlar.)
Hemen Yorum Yaz