Grape İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grape İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Grape (Üzüm)

Üzüm, yuvarlak veya oval şekilli, sulu bir meyvedir. Meyve sepetlerinde, meyve suyu üretiminde, şarap yapımında ve kurutulmuş meyve olarak tüketilir.

  1. I love eating fresh grapes in the summertime. (Yazın taze üzüm yemekten hoşlanırım.)
  2. She bought a big bunch of grapes from the market. (Pazardan büyük bir salkım üzüm aldı.)
  3. The vineyard produces high-quality grapes for winemaking. (Bağcılık, şarap yapımı için yüksek kaliteli üzüm üretir.)
  4. He is growing different varieties of grapes in his backyard. (Arka bahçesinde farklı çeşitlerde üzüm yetiştiriyor.)
  5. They serve cheese and grapes on the platter. (Tabağın üzerinde peynir ve üzüm servis ediyorlar.)
  6. She made a delicious grape juice for breakfast. (Kahvaltı için lezzetli bir üzüm suyu yaptı.)
  7. The winery has a vast collection of different grape varieties. (Şarap imalathanesi farklı üzüm çeşitlerinin geniş bir koleksiyonuna sahiptir.)
  8. He added some sliced grapes to his salad. (Salatasına dilimlenmiş üzüm ekledi.)
  9. The raisins are made by drying grapes in the sun. (Kuru üzümler, güneşte üzüm kurutularak yapılır.)
  10. She likes to snack on frozen grapes as a healthy treat. (Sağlıklı bir atıştırmalık olarak donmuş üzüm yemekten hoşlanır.)
  11. The workers were picking grapes from the vineyard. (İşçiler bağdan üzüm topluyorlardı.)
  12. The recipe calls for one cup of mashed grapes. (Tarifte bir bardak ezilmiş üzüm isteniyor.)
  13. He bought a bottle of red grape juice from the supermarket. (Süpermarkette kırmızı üzüm suyu şişesi aldı.)
  14. The sour grapes made her face scrunch up. (Ekşi üzüm yüzünü buruşturdu.)
  15. The little girl picked up a grape from the fruit bowl. (Küçük kız, meyve kasesinden bir üzüm

alıp yedi.)
16. The winemaker carefully monitors the fermentation process of the grapes. (Şarap yapıcısı, üzüm fermantasyon sürecini dikkatlice takip eder.)

  1. She put some frozen grapes in her wine glass to keep the drink cold. (İçeceği soğuk tutmak için şarap bardağına donmuş üzüm koydu.)
  2. The vineyard is located in a region famous for its grapes. (Bağcılık, üzüm ile ünlü bir bölgede yer almaktadır.)
  3. He was chewing on some sweet grapes while reading a book. (Kitap okurken tatlı üzüm çiğniyordu.)
  4. She made a fruit salad with apples, oranges, and grapes. (Elma, portakal ve üzüm ile meyve salatası yaptı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.