Gradation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gradation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gradation

Gradation, kademeli bir şekilde değişim anlamına gelir. Bir şeyin aşamalı olarak artması veya azalması durumu olarak tanımlanabilir.

Örnek cümleler:

  1. The colors in the sky went through a beautiful gradation from pink to orange. (Gökteki renkler pembe ile turuncu arasında güzel bir gradasyon geçirdi.)
  2. The new employee will start with a low salary and receive a raise in gradations. (Yeni çalışan düşük bir maaşla başlayacak ve aşamalı olarak artan bir zam alacak.)
  3. The grading system for this class is based on participation, homework, and exams. (Bu sınıfın not sistemi, katılım, ödevler ve sınavlara dayanmaktadır.)
  4. The hillside had a gentle gradation, making it easy to climb. (Tepenin yamaçları nazik bir gradasyona sahipti, tırmanması kolaydı.)
  5. The artist used a gradation of colors to create depth in the painting. (Sanatçı, tabloda derinlik yaratmak için renklerin gradasyonunu kullandı.)
  6. The teacher used a gradation of difficulty in the math problems, starting with easy ones and ending with harder ones. (Öğretmen matematik problemlerinde zorluğun gradasyonunu kullanarak, kolay olanlardan başlayarak daha zor olanlara doğru ilerledi.)
  7. The road had a steep gradation, which made it difficult for cars to climb. (Yolun eğimi dik bir gradasyona sahipti, bu arabaların tırmanmasını zorlaştırdı.)
  8. The chef added the spices in gradations, tasting as he went along. (Şef baharatları aşamalı olarak ekledi, giderken tadına baktı.)
  9. The music had a gradation in volume, starting soft and gradually getting louder. (Müzikte ses şiddetinde bir gradasyon vardı, önce yumuşak başlayıp daha yüksek sesle devam etti.)
  10. The artist used a gradation of lines to create texture in the drawing. (Sanatçı, çizimde dokuyu oluşturmak için çizgilerin gradasyonunu kullandı.)
  11. The sunlight had a gradation of warmth, starting cool in the morning and getting warmer throughout the day. (Güneş ısısı, sabah serin başlayıp gün boyunca daha sıcak hale gelerek bir gradasyon sergiledi.)
  12. The hike had a gradual gradation, making it easy for beginners. (Yürüyüş, kademeli bir gradasyona sahipti ve bu yüzden acemi kişiler için kolaydı.)
  13. The architect used a gradation of materials to create a sense of flow in the building. (Mimar, binada bir akış hissi yaratmak için malzemelerin gradasyonunu kullandı.)
  14. The river had a natural gradation, with the water getting deeper as it flowed downstream. (Nehir doğal bir gradasyona sahipti, su aşa

ğı doğru derinleşiyordu.)
15. The speaker adjusted the volume in gradations to make sure everyone could hear. (Konuşmacı, herkesin duyabilmesi için sesi gradasyonlarda ayarladı.)

  1. The painting had a gradation of light and shadow, creating a sense of depth. (Tabloda ışık ve gölgenin gradasyonu vardı, derinlik hissi yarattı.)
  2. The workout routine had a gradation of difficulty, starting with easier exercises and gradually increasing in intensity. (Antrenman programı, kolay egzersizlerle başlayarak şiddeti kademeli olarak arttıran bir gradasyona sahipti.)
  3. The writer used a gradation of emotions to create a compelling narrative. (Yazar, etkileyici bir hikaye oluşturmak için duyguların gradasyonunu kullandı.)
  4. The temperature had a gradation of coolness, with the air feeling crisp in the morning and getting warmer throughout the day. (Sıcaklıkta bir soğukluk gradasyonu vardı, sabah havası serin hissettirirken gün boyunca sıcaklık arttı.)
  5. The hair color had a gradation, with highlights adding depth and dimension. (Saç renginde bir gradasyon vardı, vurgular derinlik ve boyut katıyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.