Gormless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gormless İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gormless Nedir?

Gormless, İngilizce bir kelime olup, Türkçe’de “beyinsiz, aptal, anlayışsız” gibi anlamlara gelir.

Örnek Cümleler:

1. He looked gormless when she asked him a simple question. (O, ona basit bir soru sorduğunda beyinsiz göründü.)
2. She stared at the math problem gormlessly. (Matematik sorusuna aptalca bakıyordu.)
3. The gormless student failed his exam. (Anlayışsız öğrenci sınavından kaldı.)
4. His gormlessness was evident in his lack of understanding. (Anlayışsızlığı, anlamamadaki eksikliğiyle belli oluyordu.)
5. She was gormless when it came to technology. (Teknoloji konusunda beyinsizdi.)
6. He had a gormless expression on his face. (Yüzünde aptalca bir ifade vardı.)
7. The gormless decision cost the company millions. (Anlayışsız karar şirkete milyonlarca mal oldu.)
8. Her gormlessness was frustrating to her coworkers. (Anlayışsızlığı, iş arkadaşları için sinir bozucuydu.)
9. The team’s gormlessness led to their defeat. (Takımın anlayışsızlığı onların yenilgisine yol açtı.)
10. He felt gormless in social situations. (Sosyal durumlarda beyinsiz hissetti.)
11. The gormless employee was fired. (Anlayışsız çalışan işten çıkarıldı.)
12. She had a gormless look on her face when she saw the mess in the kitchen. (Mutfaktaki dağınıklığı gördüğünde yüzünde beyinsiz bir ifade vardı.)
13. The gormless politician had no idea how to handle the situation. (Anlayışsız siyasetçi, durumu nasıl yöneteceğini bilmiyordu.)
14. His gormlessness was frustrating for his teacher. (Öğretmeni için, anlayışsızlığı sinir bozucuydu.)
15. She felt gormless in the face of the difficult problem. (Zorlu sorun karşısında, beyinsiz hissetti.)
16. The gormless driver caused an accident. (Anlayışsız sürücü bir kaza yaptı.)
17. His gormlessness was a hindrance to his progress. (Anlayışsızlığı, ilerlemesine engel oldu.)
18. She felt gormless and helpless in the face of the tragedy. (Felaket karşısında, beyinsiz ve çaresiz hissetti.)
19. The gormless customer couldn’t understand the instructions. (Anlayışsız müşteri, talimatları anlayamadı.)
20. His gormlessness made him the subject of ridicule. (Anlayışsızlığı, dalga geçilen bir konu haline getirdi.)

Devam Eden Örnek Cümleler:

21. The gormless actor struggled to remember his lines. (Anlayışsız oyuncu, repliklerini hatırlamakta zorlandı.)
22. Her gormlessness was surprising given her intelligence in other areas. (Diğer alanlardaki zekasına rağmen, anlayışsızlığı şaşırtıcıydı.)
23. The gormless customer service representative couldn’t help the frustrated customer. (Anlayışsız müşteri hizmetleri temsilcisi, sinirli müşteriye yardımcı olamadı.)
24. His gormlessness caused him to miss important deadlines. (Anlayışsızlığı, önemli son tarihleri kaçırmasına neden oldu.)
25. She was surprised by the gormlessness of her coworkers during the presentation. (Sunum sırasında iş arkadaşlarının beyinsizliğinden şaşırdı.)
26. The gormless decision to cancel the project led to the company’s downfall. (Projeyi iptal etmek için verilen anlayışsız karar, şirketin çöküşüne neden oldu.)
27. He felt gormless and lost in the new job. (Yeni işinde beyinsiz ve kaybolmuş hissetti.)
28. The gormless thief was caught red-handed. (Anlayışsız hırsız suçüstü yakalandı.)
29. Her gormlessness was frustrating for her coach. (Antrenörü için, anlayışsızlığı sinir bozucuydu.)
30. The gormless response to the crisis left many people angry and disappointed. (Kriz karşısındaki beyinsiz tepki, birçok insanı öfkelendirdi ve hayal kırıklığına uğrattı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.