Goon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Goon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Goon İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Türkçe Anlamı: Goon, genellikle aptal, acayip veya güçlü bir adamı tanımlamak için kullanılan bir İngilizce argo terimidir.

  1. I saw a group of goons hanging around the corner. (Bir grup adam köşede takılırken gördüm.)
  2. He looks like a goon with that silly hat. (O aptal şapkasıyla bir goon gibi görünüyor.)
  3. The goon tried to intimidate me with his size. (Goon boyutuyla beni gözdağı vermeye çalıştı.)
  4. The goon smashed the window and stole my laptop. (Goon pencereyi kırdı ve dizüstü bilgisayarımı çaldı.)
  5. Don’t act like a goon and start a fight. (Bir goon gibi davranma ve kavga başlatma.)
  6. He’s a goon on the football field, but a gentle giant off the field. (O futbol sahasında bir goon ama saha dışında nazik bir dev.)
  7. The goon punched him in the face and ran away. (Goon ona yüzüne yumruk attı ve kaçtı.)
  8. The movie is about a bunch of goons trying to rob a bank. (Film, bir bankayı soymaya çalışan bir grup goon hakkında.)
  9. She thought he was a goon at first, but he turned out to be very charming. (Başta o bir goon sanmıştı, ama sonunda çok çekici olduğunu anladı.)
  10. The goon threatened to break his legs if he didn’t pay up. (Goon, ödeme yapmazsa bacaklarını kırmakla tehdit etti.)
  11. He’s not the sharpest tool in the shed, but he’s no goon either. (O, en akıllı olan değil, ama bir goon da değil.)
  12. The goon was arrested for assault and battery. (Goon, saldırı ve pilav tenceresi suçlamasıyla tutuklandı.)
  13. The goon had a tattoo of a skull on his arm. (Goon’un kolunda bir kafatası dövmesi vardı.)
  14. The goon walked into the bar and ordered a beer. (Goon bara girdi ve bir bira sipariş etti.)
  15. She laughed at his silly jokes, but secretly thought he was a goon. (O aptal şakalarına güldü, ama gizlice onu bir goon olarak düşündü.)
  16. The goon lifted the heavy box effortlessly. (Goon ağırlık kutusunu zahmetsizce kaldırdı.)
  17. The goon didn’t know what hit him when the police arrived. (Polis geldiğinde, goon ne olduğunu anlamadı.)
  18. The goon stumbled out of the club and into the street. (Goon kulüpten çıkıp sokağa daldı.)
  19. She found his goonish behavior endearing in a strange way. (O goon gibi davranışlarını garip bir

şekilde sevimli buldu.)
20. The goon’s intimidating presence made everyone nervous. (Goon’un gözdağı veren varlığı herkesi endişelendirdi.)

Türkçe Karşılığı: aptal, acayip, güçlü adam, silik veya dikkatsiz kişi gibi anlamları olan bir argo terimi.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.