Glitter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Glitter İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Glitter Nedir?

Glitter, renkli, küçük ve ışıltılı parçacıklardan oluşan bir malzemedir. Genellikle el sanatları, makyaj ve dekorasyon gibi alanlarda kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Glitter is perfect for adding a touch of sparkle to your crafts. (El sanatlarınıza biraz parlaklık katmak için glitter mükemmeldir.)
2. I love the way the glitter catches the light. (Işığın üzerinde yansıdığı glitter‘ı seviyorum.)
3. She wore a beautiful dress covered in glitter. (Üzerinde glitter olan güzel bir elbise giydi.)
4. The children had so much fun playing with the glitter. (Çocuklar glitter ile oynamaktan çok eğlendiler.)
5. I added some glitter to my makeup for a special occasion. (Özel bir durum için makyajıma biraz glitter ekledim.)
6. The Christmas decorations were covered in glitter. (Noel dekorasyonları glitter ile kaplıydı.)
7. The glitter made the artwork sparkle. (Sanat eserine glitter eklenerek, parıldaması sağlandı.)
8. I accidentally spilled glitter all over the floor. (Yanlışlıkla tüm zemine glitter döktüm.)
9. The little girl’s dress was covered in pink glitter. (Küçük kızın elbisesi pembe glitter ile kaplıydı.)
10. The glitter added a festive touch to the decorations. (Dekorasyona glitter eklenerek, festivite hissi verildi.)
11. The glitter got everywhere and it took me ages to clean it up. (Her yere yayılan glitter temizlemek için saatlerimi aldı.)
12. She sprinkled some glitter on the card to make it look more festive. (Kartın daha festivite görünmesi için üzerine biraz glitter serpti.)
13. The dancer’s costume was covered in glitter ile kaplıydı.)
14. The makeup artist used glitter to create a dramatic effect. (Makyaj artisti dramatik bir etki yaratmak için glitter kullandı.)

15. The craft store had a wide variety of glitter colors to choose from. (El sanatları mağazası, seçim yapabileceğiniz geniş bir glitter renk yelpazesi sunuyordu.)
16. I love the way the glitter looks when it’s mixed into the paint. (Boyaya karıştırıldığında glitter‘ın görünümünü seviyorum.)
17. The little girl’s eyes lit up when she saw the jar of glitter. (Küçük kız, glitter kavanozunu gördüğünde gözleri parladı.)
18. The Christmas tree was covered in glitter and ornaments. (Noel ağacı glitter ve süslerle kaplıydı.)
19. The bride added some glitter to her veil for a touch of sparkle. (Gelin, biraz ışıltı için duvağına glitter ekledi.)
20. The party decorations included balloons filled with glitter. (Parti dekorasyonları arasında glitter dolu balonlar vardı.)