Gentry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gentry İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gentry (İngilizce) – İnce Zümre (Türkçe)

Gentry, İngilizce bir kelime olup “ince zümre” anlamına gelir. Bu kelime ayrıca, asilzade bir aile veya soylu bir sınıfı ifade etmek için de kullanılabilir.

İşte gentry kelimesinin kullanıldığı 20 örnek cümle:

1. The gentry of the town always attended the charity events. (Şehrin ince zümresi her zaman hayırseverlik etkinliklerine katıldı.)
2. The gentry’s estates covered a vast amount of land. (İnce zümrenin arazileri çok geniş bir alanı kaplıyordu.)
3. The gentry lived in grand houses with sprawling gardens. (İnce zümre büyük bahçeli görkemli evlerde yaşıyordu.)
4. The gentry was known for their refined taste in art and literature. (İnce zümre sanat ve edebiyatta incelikli zevkleri ile tanınırdı.)
5. The gentry held important positions in government and society. (İnce zümre hükümet ve toplumda önemli pozisyonlar tutardı.)
6. The gentry dressed in the latest fashions from Paris. (İnce zümre Paris’ten en son moda kıyafetler giyiyordu.)
7. The gentry spoke with a refined accent and impeccable grammar. (İnce zümre incelikli bir aksan ve kusursuz dilbilgisiyle konuşuyordu.)
8. The gentry’s children received the best education money could buy. (İnce zümrenin çocukları para ile satın alınabilecek en iyi eğitimi aldılar.)
9. The gentry were the only ones who could afford to hunt on the estate. (İnce zümre sadece arazide avlanacak kadar zengin olanlardı.)
10. The gentry held elaborate dinner parties with exotic dishes. (İnce zümre egzotik yemeklerle dolu karmaşık akşam yemekleri düzenlerdi.)
11. The gentry owned the finest horses and carriages. (İnce zümre en iyi atlar ve arabaları sahipti.)
12. The gentry had their own private chapel for worship. (İnce zümrenin ibadet etmek için kendi özel şapeli vardı.)
13. The gentry enjoyed leisurely pursuits such as fishing and riding. (İnce zümre balık tutma ve binicilik gibi keyifli hobileri severdi.)
14. The gentry were appalled by the idea of marrying outside their social class. (İnce zümre, sosyal sınıflarının dışında evlenme fikrine şok oldu.)
15. The gentry’s wealth was built on the backs of their tenant farmers. (İnce zümrenin zenginliği kiracı çiftçilerinin sırtına dayanıyordu.)
16. The gentry were staunch supporters of the monarchy. (İnce zümre monarşiye sıkı bir şekilde destek veriyordu.)
17. The gentry were well-respected members

18. The gentry’s influence extended far beyond their estates. (İnce zümrenin etkisi arazilerinin ötesine kadar uzanıyordu.)
19. The gentry were known for their elegant manners and gracious hospitality. (İnce zümre zarif davranışları ve kibar misafirperverlikleri ile tanınırdı.)
20. The gentry’s power and privilege were the envy of many. (İnce zümrenin gücü ve ayrıcalıkları birçok kişinin kıskançlığına neden oluyordu.)

---

Bu cümlelerde, “gentry” kelimesi ince zümreyi ifade etmek için kullanılmaktadır. İngilizce konuşulan ülkelerde, gentry terimi genellikle ortaçağ ve erken modern dönemlerde soylu aileleri ifade etmek için kullanılırken, günümüzde daha çok sosyal konumdaki zengin insanları tanımlamak için kullanılmaktadır.