Amorous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amorous İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Amorous Nedir?

Amorous, sevgi ve romantizm hislerine sahip olmakla ilgili bir kelime olup aşk dolu, şehvetli, tutkulu anlamlarına gelmektedir.

Amorous İle İlgili 20 Örnek Cümle

  1. John is amorous towards his new girlfriend. (John, yeni kız arkadaşına karşı aşk dolu.)
  2. The amorous couple walked hand in hand along the beach. (Aşk dolu çift, plajda el ele yürüdü.)
  3. She was amorous with her husband after a long day at work. (Uzun bir iş gününün ardından kocasıyla aşk dolu oldu.)
  4. The romantic movie made her feel amorous. (Romantik film, onu aşk dolu hissettirdi.)
  5. He wrote her an amorous letter declaring his love. (Aşkını ilan eden bir aşk dolu mektup yazdı.)
  6. The amorous music set the mood for their evening. (Aşk dolu müzik, akşamlarının havasını belirledi.)
  7. She blushed at his amorous advances. (Aşk dolu yaklaşımlarına karşı kızardı.)
  8. The couple spent an amorous weekend at a cabin in the woods. (Çift, ormanın içindeki bir kabinde aşk dolu bir hafta sonu geçirdi.)
  9. His amorous gaze made her feel desired. (Aşk dolu bakışları, onun arzulandığını hissettirdi.)
  10. The amorous poem he wrote her brought her to tears. (Ona yazdığı aşk dolu şiir, onu gözyaşlarına boğdu.)
  11. The amorous tension between them was palpable. (Aralarındaki aşk dolu gerilim hissedilebilirdi.)
  12. They shared an amorous kiss under the moonlight. (Ay ışığında aşk dolu bir öpüşme paylaştılar.)
  13. The amorous scent of roses filled the room. (Gül kokusu dolu oda, aşk dolu bir ortam yarattı.)
  14. His amorous gestures were not reciprocated. (Aşk dolu jestleri karşılıksız kaldı.)
  15. The amorous notes in the music made her heart skip a beat. (Müzikteki aşk dolu notalar, onun kalbini hoplattı.)
  16. They whispered amorous words to each other in the dark. (Karanlıkta birbirlerine aşk dolu sözler fısıldadılar.)
  17. The amorous couple danced closely together. (Aşk dolu çift, yakınca birlikte dans etti.)
  18. The amorous embrace lasted for what seemed like an eternity. (Aşk dolu sarılma sonsuzmuş gibi sürdü.)
  19. The amorous novel had her glued to the pages. (Aşk dolu roman, onu sayfalara kilitledi.)
  20. The amorous sunset was the perfect backdrop for their proposal. (Aşk dolu gün batımı, evlenme teklif

leri için mükemmel bir arka plan oldu.)

Bu cümlelerde “amorous” kelimesi, genellikle romantik veya cinsel bir ilişki veya etkileşim hakkında konuşmak için kullanılmaktadır. Ayrıca, aşk veya romantizm hislerine sahip olmakla ilgili genel olarak pozitif bir anlam taşır.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.