Generosity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Generosity İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Generosity

Generosity, cömertlik veya yardımseverlik anlamına gelir. Bu kelime, insanların başkalarına yardım etmek ve paylaşmak için gösterdikleri özellikler hakkında konuşurken kullanılır. İşte generosiy ile ilgili 20 örnek cümle:

1. She is known for her generosity towards the less fortunate. (O, dezavantajlı kişilere karşı cömertliği ile tanınır.)
2. Generosity is a trait that is highly valued in many cultures. (Cömertlik, birçok kültürde yüksek değer verilen bir özelliktir.)
3. His generosity towards his friends knows no bounds. (Arkadaşlarına karşı gösterdiği cömertlik sınırları aşar.)
4. Generosity is not just about giving money, it’s about giving time and attention too. (Cömertlik sadece para vermekle ilgili değildir, zaman ve dikkat de vermekle ilgilidir.)
5. The company’s generosity towards its employees is reflected in their high job satisfaction. (Şirketin çalışanlarına karşı gösterdiği cömertlik, yüksek iş memnuniyetlerine yansır.)
6. She showed great generosity by forgiving him even though he had wronged her. (O, ona haksızlık yapmış olmasına rağmen onu affederek büyük bir cömertlik gösterdi.)
7. Generosity is contagious; when one person starts giving, others are inspired to give too. (Cömertlik bulaşıcıdır; bir kişi vermeye başladığında, diğerleri de vermeye teşvik edilir.)
8. I was amazed by the generosity of strangers who helped me when I was lost. (Kaybolduğumda yardım eden yabancıların cömertliği beni şaşırttı.)
9. Generosity is an important aspect of building strong relationships. (Cömertlik, güçlü ilişkiler kurmanın önemli bir yönüdür.)
10. His generosity of spirit made him a beloved leader. (Ruhundaki cömertlik, onu sevilen bir lider yaptı.)
11. Generosity is not just for the wealthy; anyone can be generous with their time and talents. (Cömertlik sadece zenginler için değildir; herkes zamanı ve yetenekleriyle cömert olabilir.)
12. The generosity of donors helped to fund the new hospital wing. (Bağışçıların cömertliği, yeni hastane kanadının finanse edilmesine yardımcı oldu.)
13. Generosity towards animals is a sign of empathy and kindness. (Hayvanlara karşı cömertlik, empati ve iyilikseverliğin bir işaretidir.)
14. Her generosity of spirit made her a natural caregiver. (Ruhundaki cömertlik, onu doğal bir bakıcı yaptı.)
15. Generosity is often rewarded with gratitude and goodwill. (Cömertlik, genellikle minnettarlık ve iyi niyetle ödüllendirilir.)
16. He showed generosity of spirit by always putting others first. (Diğerlerini her zaman

düşünerek ruhundaki cömertliği gösterdi.)
17. Generosity towards the environment is crucial for a sustainable future. (Çevreye karşı cömertlik, sürdürülebilir bir gelecek için hayati önem taşır.)

18. His generosity towards his family was evident in the sacrifices he made for them. (Ailesine karşı gösterdiği cömertlik, onlar için yaptığı fedakarlıklarda kendini gösterdi.)
19. Generosity is not just about giving material things; it’s about giving love and support too. (Cömertlik sadece maddi şeyler vermekle ilgili değildir; aynı zamanda sevgi ve destek vermekle de ilgilidir.)
20. The organization’s generosity towards local schools has had a positive impact on the community. (Örgütün yerel okullara karşı gösterdiği cömertlik, toplum üzerinde olumlu bir etkiye sahip oldu.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)