Geek İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Geek İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Geek Nedir?

Geek, teknoloji, bilim, oyun gibi konularda tutkulu ve ilgili kişilere verilen bir isimdir. Genellikle bu kişiler bilgisayarlar, yazılımlar, oyunlar ve diğer teknolojik cihazlarla ilgilenirler. Aynı zamanda, sosyal becerileri diğerlerine göre daha az gelişmiş olabilirler.

Örnek cümleler:

  1. My friend is such a geek when it comes to computer programming. (Arkadaşım, bilgisayar programlama konusunda gerçekten bir geek.)
  2. She’s a total geek for Star Wars movies. (O, Star Wars filmleri için gerçek bir geek.)
  3. I’m such a geek about new gadgets that I always have to have the latest version. (Ben, yeni cihazlar hakkında gerçek bir geek’im ve her zaman en son sürüme sahip olmak zorundayım.)
  4. He spent the whole weekend gaming, just like a true geek. (Bütün hafta sonunu oyun oynayarak geçirdi, gerçek bir geek gibi.)
  5. She’s a self-proclaimed computer geek and loves to tinker with her computer. (O, kendini bilgisayar geeki olarak tanımlıyor ve bilgisayarında oynamaktan hoşlanıyor.)
  6. The new Marvel movie is a must-see for geeks who love superheroes. (Yeni Marvel filmi, süper kahramanlara ilgi duyan geekler için mutlaka izlenmesi gereken bir film.)
  7. His wardrobe is full of geeky t-shirts with tech-related slogans. (Gardırobunda teknoloji ile ilgili sloganların bulunduğu geeky t-shirt’lerle dolu.)
  8. They spent hours discussing the latest gaming consoles like a couple of geeks. (Birkaç geek gibi saatlerce en son oyun konsolları hakkında konuştular.)
  9. I’m not a geek, but I do enjoy learning about new technology. (Ben bir geek değilim, ama yeni teknolojiler hakkında öğrenmeyi seviyorum.)
  10. He’s a real computer geek and can fix any technical problem in a flash. (O, gerçek bir bilgisayar geek’i ve herhangi bir teknik sorunu anında çözebilir.)
  11. Her passion for science fiction makes her a real geek. (Bilim kurguya olan tutkusu onu gerçek bir geek yapıyor.)
  12. The geek squad at the tech store were able to repair my laptop quickly. (Teknoloji mağazasındaki geek ekibi, laptopumu hızlı bir şekilde tamir edebildiler.)
  13. He’s such a math geek that he can do complex calculations in his head. (O, matematik geek’i olduğu için karmaşık hesaplamaları kafasında yapabilir.)
  14. She loves attending tech conferences and meeting fellow geeks. (Teknoloji konferanslarına katılmayı ve diğer geeklerle tanışmayı seviyor.)
  15. His desk is covered in gadgets and gizmos, just like a true geek. (Masası, gerçek bir geek gibi cihazlar

ve aletlerle dolu.)
16. The new sci-fi book is a must-read for geeks who love dystopian worlds. (Yeni bilim kurgu kitabı, distopik dünyaları seven geekler için mutlaka okunması gereken bir kitap.)

  1. He’s a bit of a history geek and loves reading about ancient civilizations. (O, biraz tarih geek’i ve antik medeniyetler hakkında okumaktan hoşlanıyor.)
  2. The conference was full of geeks discussing the latest advancements in artificial intelligence. (Konferans, yapay zeka alanındaki en son gelişmeleri tartışan geeklerle doluydu.)
  3. She’s a total tech geek and can’t live without her smartphone. (O, tam bir teknoloji geek’i ve cep telefonu olmadan yaşayamaz.)
  4. The gaming tournament was a huge success, with hundreds of geeks competing against each other. (Oyun turnuvası büyük bir başarıydı ve yüzlerce geek birbirleriyle yarıştılar.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.