Ambler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ambler İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Ambler

Ambler, İngilizce bir kelimedir ve “kuyumcu” anlamına gelir.

Örnek cümleler:

  1. Ambler was a skilled craftsman who made beautiful jewelry.
    (Türkçe: Ambler, güzel takılar yapan yetenekli bir zanaatkârdı.)

  2. My grandmother gave me a gold necklace that was made by an ambler.
    (Türkçe: Büyükannem bana bir ambler tarafından yapılan altın kolye verdi.)

  3. The ambler carefully crafted each piece of jewelry by hand.
    (Türkçe: Ambler, her takı parçasını dikkatle el işiyle yapıyordu.)

  4. She decided to become an ambler after taking a jewelry-making class in college.
    (Türkçe: Kolejde bir takı yapma sınıfına katıldıktan sonra ambler olmaya karar verdi.)

  5. The ambler’s shop was filled with beautiful and intricate pieces of jewelry.
    (Türkçe: Ambler’in dükkânı güzel ve karmaşık takı parçalarıyla doluydu.)

  6. He apprenticed under an ambler for three years to learn the craft.
    (Türkçe: Zanaatı öğrenmek için üç yıl boyunca bir amblerin yanında çıraklık yaptı.)

  7. The ambler used a combination of traditional and modern techniques to make her jewelry.
    (Türkçe: Ambler, takılarını yapmak için geleneksel ve modern tekniklerin bir kombinasyonunu kullandı.)

  8. The ambler was renowned for his ability to create unique and custom pieces for his clients.
    (Türkçe: Ambler, müşterileri için benzersiz ve özel parçalar yaratma yeteneğiyle ünlüydü.)

  9. She inherited her grandfather’s tools and became an ambler like him.
    (Türkçe: Büyükannesinin aletlerini miras aldı ve onun gibi bir ambler oldu.)

  10. The ambler’s creations were always in high demand and sold for high prices.
    (Türkçe: Ambler’in yaratıları her zaman yüksek talep görüyor ve yüksek fiyatlara satılıyordu.)

  11. The ambler carefully selected each gemstone to be used in her jewelry.
    (Türkçe: Ambler, takılarında kullanılacak her mücevheri dikkatle seçiyordu.)

  12. He visited an amb

ler to repair his grandmother’s antique brooch.
(Türkçe: Büyükannesinin antika broşunu tamir etmek için bir ambler ziyaret etti.)

  1. The ambler taught her daughter the craft, passing down the family tradition.
    (Türkçe: Ambler, kızına zanaatı öğretti ve aile geleneğini aktardı.)

  2. The ambler worked tirelessly to create a one-of-a-kind engagement ring for his client.
    (Türkçe: Ambler, müşterisi için eşsiz bir nişan yüzüğü yaratmak için yorulmadan çalıştı.)

  3. She learned the art of jewelry-making from her mother, who was also an ambler.
    (Türkçe: Ambler olan annesinden takı yapım sanatını öğrendi.)

  4. The ambler’s work was featured in a popular fashion magazine.
    (Türkçe: Ambler’in çalışmaları popüler bir moda dergisinde yer aldı.)

  5. He opened his own ambler shop after years of working for someone else.
    (Türkçe: Bir başkası için çalıştıktan sonra kendi ambler dükkânını açtı.)

  6. The ambler carefully examined each piece of jewelry before selling it to his customer.
    (Türkçe: Ambler, müşterisine satmadan önce her takı parçasını dikkatle inceledi.)

  7. She was commissioned to create a stunning tiara for a royal wedding, cementing her reputation as a top ambler.
    (Türkçe: Kraliyet düğünü için büyüleyici bir taç yaratması için görevlendirildi, üst ambler olarak ününü pekiştirdi.)

  8. The ambler was passionate about his craft and took great pride in every piece he created.
    (Türkçe: Ambler, zanaatına tutkun ve yarattığı her parçayla büyük gurur duyuyordu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.