Gay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gay İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gay, cinsel yönelimi ifade eden bir kelime olup, bir kişinin aynı cinsiyete olan romantik ya da cinsel çekimini ifade eder.

1. I have a gay friend who is very supportive. (Benim çok destekleyici bir eşcinsel arkadaşım var.)
2. The new employee is openly gay. (Yeni çalışan açıkça eşcinsel.)
3. My cousin recently came out as gay. (Kuzenim yakın zamanda eşcinsel olduğunu açıkladı.)
4. The TV show has a lot of gay characters. (Bu TV programında birçok eşcinsel karakter var.)
5. I support gay rights and equality. (Eşcinsel haklarına ve eşitliğine destek veriyorum.)
6. He has been in a committed gay relationship for years. (Yıllardır ciddi bir eşcinsel ilişkisi var.)
7. The gay community has made progress in recent years. (Eşcinsel toplum son yıllarda ilerleme kaydetti.)
8. My gay neighbor invited me to his wedding. (Eşcinsel komşum beni düğününe davet etti.)
9. The school has a gay-straight alliance club. (Okulda eşcinsel-heteroseksüel ittifak kulübü var.)
10. Many gay couples are adopting children. (Birçok eşcinsel çift çocuk evlat ediniyor.)
11. The movie tells the story of a young gay man. (Film, genç bir eşcinsel adamın hikayesini anlatıyor.)
12. She is an advocate for gay rights. (O, eşcinsel hakları savunucusudur.)
13. The company has a policy of non-discrimination against gay employees. (Şirket, eşcinsel çalışanlara karşı ayrımcılık politikası uygulamaz.)
14. My brother is struggling to come to terms with being gay. (Kardeşim, eşcinsel olma gerçeğiyle yüzleşmekte zorlanıyor.)
15. The gay pride parade is a celebration of diversity and inclusion. (Eşcinsel gurur yürüyüşü, çeşitliliğin ve kapsayıcılığın kutlanmasıdır.)
16. He came out as gay to his family and friends. (Ailesine ve arkadaşlarına eşcinsel olduğunu açıkladı.)
17. The church is divided on the issue of gay marriage. (Kilise, eşcinsel evlilik konusunda bölünmüştür.)
18. The gay couple was denied service at the restaurant. (Eşcinsel çift, restoranda hizmet verilmedi.)
19. The city council passed a law protecting gay rights. (Belediye meclisi, eşcinsel haklarını koruyan bir yasa çıkardı.)
20. The TV show tackled the issue of bullying against gay teens. (Bu TV programı, eşcinsel gençlere

yönelik zorbalık konusunu ele aldı.)