Gawky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gawky İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gawky Nedir?

Gawky, Türkçe’de sakar, beceriksiz, çelimsiz gibi anlamlara gelir. Bir kişinin hareketleri veya duruşu itibariyle beceriksiz bir şekilde davranması anlamında kullanılır.

Örnek cümleler:

1. He’s always been a little gawky, but he’s improving with practice. (O her zaman biraz sakardı, ama pratik yaparak gelişiyor.)
2. The gawky teenager stumbled as he walked across the stage. (Sakar genç adam sahne boyunca yürürken tökezledi.)
3. She looked gawky and awkward in her new dress. (Yeni elbisesiyle garip ve beceriksiz görünüyordu.)
4. The gawky boy fumbled with his fork and knife at the fancy restaurant. (Sakar çocuk lüks restoranda çatal ve bıçakla uğraştı.)
5. Despite his gawky appearance, he was surprisingly graceful on the dance floor. (Görünüşüne rağmen, dans pistinde şaşırtıcı bir şekilde zarifti.)
6. The gawky puppy tripped over his own feet while trying to play fetch. (Oyun oynamaya çalışırken sakar köpek kendi ayaklarına takıldı.)
7. Her gawky movements caught the attention of the entire audience. (Beceriksiz hareketleri tüm seyircilerin dikkatini çekti.)
8. He felt gawky and out of place at the fancy gala. (Lüks galede kendini beceriksiz ve yabancı hissetti.)
9. The gawky giraffe struggled to reach the leaves on the tall tree. (Sakar zürafa yüksek ağaçtaki yapraklara ulaşmakta zorlandı.)
10. She felt gawky and uncoordinated during her first yoga class. (İlk yoga dersinde kendini beceriksiz ve uyumsuz hissetti.)
11. The gawky toddler stumbled while trying to walk on his own. (Sakar bebek yürümeye çalışırken tökezledi.)
12. The gawky actor was criticized for his clumsy performance. (Sakar aktör beceriksiz performansıyla eleştirildi.)
13. Despite his gawky appearance, he was actually quite athletic. (Görünüşüne rağmen, aslında oldukça atletikti.)
14. The gawky bird flapped its wings awkwardly as it learned to fly. (Uçmayı öğrenirken sakar kuş kanatlarını beceriksizce çırptı.)
15. She felt gawky and self-conscious in her new swimsuit. (Yeni mayo ile kendini beceriksiz ve özgüvensiz hissetti.)
16. The gawky teenager blushed when his crush walked by. (Sakar genç kıza aşık olduğu için kızın yanından geçerken kızardı.)
17. The gawky foal struggled to stand on its wobbly legs. (Sakar tay, topallayan bacakları üzerinde durmaya çalıştı.)
    18

18. His gawky attempts at flirting made her laugh. (Flört etme çabalarındaki sakarlığı onu güldürdü.)
19. The gawky robot struggled to move smoothly on its newly installed legs. (Yeni takılan bacakları üzerinde pürüzsüz hareket etmek için sakar robot mücadele etti.)
20. She felt gawky and ungraceful as she tried to learn ballroom dancing. (Bale dansı öğrenmeye çalışırken beceriksiz ve zarif olmayan hissetti.)

(Türkçe karşılıkların yazısı normal yazı ile belirtilmiştir.)