Gasoline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gasoline İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gasoline (Benzin) Nedir?

Gasoline, araç motorları ve diğer benzinli motorlu aletler için kullanılan yanıcı bir akaryakıt türüdür. Genellikle petrol rafinelerinde üretilir ve araçların performansını artırmak ve çalışmalarını sağlamak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Gasoline prices have been increasing steadily for the past few months. (Benzin fiyatları son birkaç aydır istikrarlı bir şekilde artıyor.)
2. It’s important to choose the right gasoline for your car to ensure optimal performance. (En iyi performansı sağlamak için arabanız için doğru benzini seçmek önemlidir.)
3. The gas station is running a special promotion on gasoline this week. (Benzin istasyonu bu hafta benzin için özel bir promosyon düzenliyor.)
4. The car ran out of gasoline on the highway and had to be towed to the nearest gas station. (Araba otoyolda benzin bitince en yakın benzin istasyonuna çekilmek zorunda kaldı.)
5. Gasoline-powered cars are becoming less popular as electric cars become more affordable. (Elektrikli arabalar daha uygun hale geldikçe benzin gücüyle çalışan arabalar daha az popüler hale geliyor.)
6. The smell of gasoline filled the garage after the car’s fuel tank was accidentally punctured. (Aracın yakıt deposu kazara delindiğinde garajın içi benzin kokusuyla doldu.)
7. Some countries have implemented taxes on gasoline to encourage people to use public transportation or more fuel-efficient cars. (Bazı ülkeler, insanları toplu taşıma veya daha yakıt verimli arabalar kullanmaya teşvik etmek için benzine vergi uygulamıştır.)
8. The car’s fuel efficiency can be improved by using a higher quality gasoline. (Daha yüksek kaliteli bir benzin kullanarak aracın yakıt verimliliği artırılabilir.)
9. Gasoline is a highly flammable liquid and should be handled with care. (Benzin, yüksek derecede yanıcı bir sıvıdır ve dikkatle ele alınmalıdır.)
10. The car’s engine began to sputter when the gasolinestrong> in the tank was running low. (Depodaki benzin azalmaya başladığında, arabanın motoru çıtırtılar çıkarmaya başladı.)
11. Gasoline prices are often affected by geopolitical events and fluctuations in global oil prices. (Benzin fiyatları genellikle jeopolitik olaylardan ve küresel petrol fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkilenir.)
12. Many gas stations now offer different types of gasoline, such as regular, premium, and ethanol-blend fuels. (Birçok benzin istasyonu artık düzenli, premium ve etanol karışımı yakıtlar gibi farklı türlerde benzin sunmaktadır.)
13. The car’s fuel gauge showed that it was almost empty and needed to be refilled with gasoline. (Aracın yakıt göstergesi neredeyse boş olduğunu ve benzin ile yeniden doldurulması gerektiğini gösteriyordu.)
14. The gas station attendant accidentally spilled gasoline on his hands while refilling a customer’s car. (Bir müşterinin arabasını doldururken, benzin istasyonu görevlisi kazara ellerine benzin döktü.)
15. The car manufacturer recommends using a certain type of gasoline for optimal performance. (Araba üreticisi, en iyi performans için belirli bir tür benzin kullanmayı önerir.)
16. The gas station was crowded with cars waiting to fill up with gasoline before a holiday weekend. (Bir tatil hafta sonundan önce benzin doldurmak için bekleyen arabalarla dolu olan benzin istasyonu kalabalıktı.)
17. Gasoline prices can vary widely from one region to another due to differences in taxes and transportation costs. (Benzin fiyatları vergi ve taşıma maliyetlerindeki farklılıklar nedeniyle bölgeden bölgeye büyük ölçüde değişebilir.)
18. The gas station requires customers to pay before pumping gasoline to prevent theft. (Hırsızlığı önlemek için benzin istasyonu müşterilerin benzin pompalamadan önce ödeme yapmalarını gerektirir.)
19. The car’s engine is designed to run on gasoline and may be damaged if other types of fuel are used. (Arabanın motoru benzin ile çalışacak şekilde tasarlanmıştır ve diğer yakı