Gamine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gamine İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Gamine

Gamine, Fransızca kökenli bir kelime olup, genellikle zarif, çekici, çocuksu ve tomboy gibi anlamları ifade eder.

  1. She looked so gamine in her short hair and overalls. (O, kısa saçları ve tulumuyla çok çekici görünüyordu.)
  2. The actress has a gamine charm that captivates her audience. (Oyuncu, izleyicilerini esir alan çekici bir zarafete sahip.)
  3. Her gamine style is a combination of masculine and feminine elements. (Onun tomboy tarzı, eril ve dişil unsurların bir kombinasyonudur.)
  4. The gamine girl rode her bike with confidence and skill. (Tomboy kız bisikletini özgüven ve beceriyle sürdü.)
  5. The model’s gamine features make her stand out on the runway. (Modelin çocuksu özellikleri, podyumda öne çıkmasını sağlıyor.)
  6. She has a gamine quality that makes her seem younger than she is. (O, daha genç görünmesini sağlayan bir çocuksu kaliteye sahip.)
  7. The actress was cast in the role of a gamine shopgirl. (Oyuncu, bir çekici dükkan kızı rolüne seçildi.)
  8. The gamine’s mischievous smile hinted at her playful personality. (Tomboy’un yaramaz gülümsemesi, oynak kişiliğine işaret etti.)
  9. The gamine’s nimble movements made her a skilled dancer. (Tomboy’un çevik hareketleri, onu yetenekli bir dansçı yaptı.)
  10. The film’s gamine protagonist defied societal norms and expectations. (Filmin çocuksu kahramanı, toplumsal normlara ve beklentilere karşı çıktı.)
  11. Her gamine style of dress was inspired by the fashion of the 1960s. (Onun tomboy giyim tarzı, 1960’ların modasından ilham alındı.)
  12. The gamine actress played the role of a streetwise orphan. (Tomboy oyuncu, sokak akıllısı bir yetim rolünü oynadı.)
  13. Her gamine energy and enthusiasm were infectious. (Onun çocuksu enerjisi ve coşkusu bulaşıcıydı.)
  14. The gamine’s carefree attitude belied a fierce determination. (Tomboy’un kaygısız tavırları, kıyasıya bir kararlılığın ardında yattı.)
  15. The fashion designer’s latest collection had a gamine vibe. (Moda tasarımcısının son koleksiyonu, bir tomboy atmosferi taşıyordu.)
  16. The gamine girl’s short hair accentuated her delicate features. (Tomboy kızın kısa saçları, narin özelliklerini vurguladı.)
  17. The gamine’s playful banter put everyone at ease. (Tomboy’un oynak lafları, herkesi rahatlattı.)
  18. The gamine actress was often cast in roles that required a mix of strength

and vulnerability. (Tomboy oyuncu, güçlülük ve savunmasızlık karışımı gerektiren rollerde sık sık yer alıyordu.)
19. The gamine’s natural grace and charm made her a favorite among her peers. (Tomboy’un doğal zarafeti ve çekiciliği, onu akranları arasında favori yapmıştı.)

  1. The photographer captured the gamine’s youthful spirit in the portrait. (Fotoğrafçı, portresinde tomboy’un genç ruhunu yakaladı.)

(Türkçe Çevirileri):

  1. Kısa saçları ve tulumuyla, o çok çekici görünüyordu.
  2. Oyuncunun çekici zarafeti, izleyicilerini esir alıyor.
  3. Onun tomboy tarzı, erkek ve kadın özelliklerinin birleşimidir.
  4. Tomboy kız bisikletini özgüven ve beceriyle sürdü.
  5. Modelin çocuksu özellikleri, podyumda öne çıkmasını sağlıyor.
  6. O, daha genç görünmesini sağlayan bir çocuksu kaliteye sahip.
  7. Oyuncu, çekici bir dükkan kızı rolüne seçildi.
  8. Tomboy’un yaramaz gülümsemesi, oynak kişiliğine işaret ediyordu.
  9. Tomboy’un çevik hareketleri, onu yetenekli bir dansçı yaptı.
  10. Filmin çocuksu kahramanı, toplumsal normlara ve beklentilere karşı çıktı.
  11. Onun tomboy giyim tarzı, 1960’ların modasından ilham alındı.
  12. Tomboy oyuncu, sokak akıllısı bir yetim rolünü oynadı.
  13. Onun çocuksu enerjisi ve coşkusu bulaşıcıydı.
  14. Tomboy’un kaygısız tavırları, kıyasıya bir kararlılığın ardında yattı.
  15. Moda tasarımcısının son koleksiyonu, bir tomboy atmosferi taşıyordu.
  16. Tomboy kızın kısa saçları, narin özelliklerini vurguladı.
  17. Tomboy’un oynak lafları, herkesi rahatlattı.
  18. Tomboy oyuncu, güçlülük ve savunmasızlık karışımı gerektiren rollerde sık sık yer alıyordu.
  19. Tomboy’un doğal zarafeti ve çekiciliği, onu akranları arasında favori yapmıştı.
  20. Fotoğrafçı, portresinde tomboy’un genç ruhunu yakaladı.

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.