Fundamentally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fundamentally İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fundamentally Nedir?

Fundamentally, temel olarak veya esasen anlamına gelir. Bir şeyin temel unsurlarını ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Fundamentally, education is about developing critical thinking skills. (Temel olarak, eğitim eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesiyle ilgilidir.)
2. The fundamental problem with this plan is that it’s too expensive. (Bu planın temel sorunu, çok pahalı olmasıdır.)
3. The fundamental difference between these two theories is that one is based on observation, while the other is based on intuition. (Bu iki teori arasındaki temel fark, birinin gözlem temelli olması, diğerinin ise sezgi temelli olmasıdır.)
4. Fundamentally, all living organisms require water to survive. (Temel olarak, tüm canlı organizmalar hayatta kalmak için suya ihtiyaç duyarlar.)
5. The fundamental flaw in his argument was that he failed to consider the opposing viewpoint. (Onun argümanındaki temel hata, karşıt görüşü dikkate almamış olmasıydı.)
6. The fundamental purpose of this research is to determine the efficacy of this new drug. (Bu araştırmanın temel amacı, bu yeni ilacın etkililiğini belirlemektir.)
7. The fundamental principles of democracy include free and fair elections and the protection of individual rights. (Demokrasinin temel prensipleri, özgür ve adil seçimler ile bireysel hakların korunmasıdır.)
8. Fundamentally, success in business depends on understanding your customers’ needs and providing them with quality products or services. (Temel olarak, işletmede başarının anahtarı müşterilerinizin ihtiyaçlarını anlamak ve onlara kaliteli ürün veya hizmetler sunmaktır.)
9. The fundamental problem with this approach is that it ignores the cultural differences between the two groups. (Bu yaklaşımın temel sorunu, iki grup arasındaki kültürel farklılıkları göz ardı etmesidir.)
10. The fundamental assumption underlying this theory is that humans are rational beings. (Bu teorinin temel varsayımı, insanların akılcı varlıklar olduğudur.)
11. Fundamentally, the problem with the education system is that it’s too focused on testing and

grades, rather than on actual learning. (Temel olarak, eğitim sistemindeki sorun, gerçek öğrenmeye değil, test ve notlara odaklanmasıdır.)
12. The fundamental concept behind this technology is to make our lives easier and more efficient. (Bu teknolojinin temel kavramı, hayatımızı daha kolay ve verimli hale getirmektir.)

13. The fundamental issue at stake here is the protection of our environment and natural resources. (Burada söz konusu olan temel sorun, çevremizin ve doğal kaynaklarımızın korunmasıdır.)
14. Fundamentally, this is a question of ethics and morality, not just of legality. (Temel olarak, burada sorun sadece yasallıkla ilgili değil, aynı zamanda etik ve ahlakla ilgilidir.)
15. The fundamental challenge facing our society today is to find a way to live sustainably on this planet. (Bugün toplumumuzun karşı karşıya kaldığı temel zorluk, bu gezegende sürdürülebilir bir şekilde yaşamak için bir yol bulmaktır.)
16. The fundamental flaw in his reasoning is that he’s assuming everyone thinks the same way he does. (Onun akıl yürütmesindeki temel hata, herkesin kendisi gibi düşündüğünü varsaymasıdır.)
17. Fundamentally, the goal of medicine is to promote health and prevent disease. (Temel olarak, tıbbın amacı sağlığı teşvik etmek ve hastalığı önlemektir.)
18. The fundamental problem with our justice system is that it’s often biased against certain groups of people. (Adalet sistemimizin temel sorunu, bazı insan gruplarına karşı sıklıkla önyargılı olmasıdır.)
19. The fundamental principle of economics is that resources are scarce and therefore must be allocated efficiently. (Ekonomi ilminin temel prensibi, kaynakların sınırlı olması ve dolayısıyla etkin bir şekilde tahsis edilmesi gerektiğidir.)
20. Fundamentally, the problem with our education system is that it’s not preparing students for the real world. (Temel olarak, eğitim sistemimiz öğrencileri gerçek dünya için yeterince hazırlamıyor.)