Fugitive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fugitive İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fugitive Nedir?

Fugitive kelimesi kaçak, firari veya kaçan kişi anlamına gelmektedir.

Örnek Cümleler:

1. The fugitive managed to escape from the prison. (Kaçak, hapishaneden kaçmayı başardı.)
2. The police are searching for the fugitive who escaped last night. (Polis, dün gece kaçan firariyi arıyor.)
3. He is considered a fugitive and is wanted by the authorities. (O, bir kaçak olarak kabul ediliyor ve otoriteler tarafından aranıyor.)
4. The fugitive was caught trying to cross the border. (Kaçak, sınırı geçmeye çalışırken yakalandı.)
5. She lived for years as a fugitive before being caught by the authorities. (Otoriteler tarafından yakalanmadan önce yıllarca bir kaçak olarak yaşadı.)
6. The fugitive is armed and dangerous. (Kaçak, silahlı ve tehlikeli.)
7. The fugitive was last seen heading south. (Kaçak, son olarak güneye doğru giderken görüldü.)
8. The police have offered a reward for information on the fugitive’s whereabouts. (Polis, kaçakın yerine dair bilgi verenlere ödül teklif etti.)
9. The fugitive was captured after a high-speed chase. (Kaçak, yüksek hızlı bir kovalamacanın ardından yakalandı.)
10. The fugitive had been on the run for months before being caught. (Kaçak, yakalanmadan önce aylarca kaçıyordu.)
11. The fugitive’s accomplices were also arrested by the police. (Kaçağın suç ortakları da polis tarafından tutuklandı.)
12. The fugitive was apprehended in a remote village. (Kaçak, uzak bir köyde yakalandı.)
13. The fugitive was sentenced to 10 years in prison for his crimes. (Kaçak, suçları nedeniyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
14. The fugitive’s family members are being questioned by the police. (Kaçağın aile üyeleri, polis tarafından sorgulanıyor.)
15. The fugitive disguised himself as a tourist to avoid detection. (Kaçak, tespit edilmemek için turist kılığına girdi.)
16. The fugitive’s trail went cold after he crossed the border. (Kaçağın izi, sınırı geçtikten sonra kayboldu.)
17. The fugitive is believed to be armed and dangerous, and the public is urged to report any sightings to the police. (Kaçak, silahlı ve tehlikeli olduğuna inanılıyor ve halktan herhangi bir gözlemi polise bildirmeleri isteniyor.)
18. The fugitive’s arrest was the result of a tip from a concerned citizen. (Kaçağın yakalanması, endişeli bir vatandaşın bir ipucu sonucu gerçekleşti.)
19. The fugitive’s lawyers are arguing that he is innocent of the charges. (Kaçağın avukatları, suçlamaların masum

olduğunu savunuyorlar.)
20. The fugitive’s capture was a relief to the local community, who had been living in fear. (Kaçağın yakalanması, korku içinde yaşayan yerel topluluk için bir rahatlama oldu.)

Türkçe Karşılıklar:

1. Kaçak, hapishaneden kaçmayı başardı.
2. Polis, dün gece kaçan firariyi arıyor.
3. O, bir kaçak olarak kabul ediliyor ve otoriteler tarafından aranıyor.
4. Kaçak, sınırı geçmeye çalışırken yakalandı.
5. Otoriteler tarafından yakalanmadan önce yıllarca bir kaçak olarak yaşadı.
6. Kaçak, silahlı ve tehlikeli.
7. Kaçak, son olarak güneye doğru giderken görüldü.
8. Polis, kaçakın yerine dair bilgi verenlere ödül teklif etti.
9. Kaçak, yüksek hızlı bir kovalamacanın ardından yakalandı.
10. Kaçak, yakalanmadan önce aylarca kaçıyordu.
11. Kaçağın suç ortakları da polis tarafından tutuklandı.
12. Kaçak, uzak bir köyde yakalandı.
13. Kaçak, suçları nedeniyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
14. Kaçağın aile üyeleri, polis tarafından sorgulanıyor.
15. Kaçak, tespit edilmemek için turist kılığına girdi.
16. Kaçağın izi, sınırı geçtikten sonra kayboldu.
17. Kaçak, silahlı ve tehlikeli olduğuna inanılıyor ve halktan herhangi bir gözlemi polise bildirmeleri isteniyor.
18. Kaçağın yakalanması, endişeli bir vatandaşın bir ipucu sonucu gerçekleşti.
19. Kaçağın avukatları, suçlamaların masum olduğunu savunuyorlar.
20. Kaçağın yakalanması, korku içinde yaşayan yerel topluluk için bir rahatlama oldu.