From The Ground Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

From The Ground Up İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

From The Ground Up

From The Ground Up, Türkçe karşılığıyla “temelden itibaren” anlamına gelir. Bu ifade, bir şeyi baştan sona inşa etmek ya da tamamen yeniden yapmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. From the ground up, we built this business and now it’s one of the most successful in the industry. (Temelden itibaren bu işi kurduk ve şimdi sektörde en başarılılarından biri.)
2. They had to rebuild the entire house from the ground up after the fire. (Yangından sonra tüm evi temelden itibaren yeniden inşa etmek zorunda kaldılar.)
3. The chef taught us how to make pasta from the ground up using only the finest ingredients. (Şef, en kaliteli malzemeler kullanarak makarnayı temelden itibaren nasıl yapacağımızı öğretti.)
4. The company is planning to design a new product from the ground up to meet customer demands. (Şirket, müşteri taleplerini karşılamak için temelden itibaren yeni bir ürün tasarlamayı planlıyor.)
5. We’re going to have to start this project from the ground up since we don’t have any existing data. (Mevcut verilerimiz olmadığından, bu projeye temelden itibaren başlamamız gerekecek.)
6. The team had to create a new marketing strategy from the ground up after the company’s rebranding. (Şirketin yeniden markalaşmasından sonra takım, yeni bir pazarlama stratejisi temelden itibaren oluşturmak zorunda kaldı.)
7. The architect designed the building from the ground up, taking into consideration the needs of the community. (Mimari, toplumun ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak binayı temelden itibaren tasarladı.)
8. The organization had to be built from the ground up since it was a completely new initiative. (Tamamen yeni bir girişim olduğu için, organizasyon temelden itibaren inşa edilmek zorunda kaldı.)
9. The company decided to restructure its entire business from the ground up to improve efficiency. (Verimliliği artırmak için, şirket tüm işini temelden itibaren yeniden yapılandırmaya karar verdi.)
10. The student had to learn the language from the ground up since she had never studied it before. (Daha önce hiç çalışmadığı için öğrenci, dilini temelden itibaren öğrenmek zorunda kaldı.)
11. The company’s new CEO plans to rebuild the company from the ground up to increase profitability. (

11. The company’s new CEO plans to rebuild the company from the ground up to increase profitability. (Yeni CEO, karlılığı artırmak için şirketi temelden itibaren yeniden yapmayı planlıyor.)
12. The team had to start the project from the ground up because the previous attempt failed. (Önceki girişim başarısız olduğu için, takım projeyi temelden itibaren başlatmak zorunda kaldı.)
13. The singer learned to play guitar from the ground up and now she can perform her own songs. (Şarkıcı, gitar çalmayı temelden itibaren öğrendi ve şimdi kendi şarkılarını söyleyebiliyor.)
14. The startup company had to build their product from the ground up since they didn’t have any investors. (Yatırımcıları olmadığı için, startup şirketi ürünlerini temelden itibaren yapmak zorunda kaldı.)
15. The software engineer developed the app from the ground up, writing every line of code himself. (Yazılım mühendisi, her satır kodu kendisi yazarak uygulamayı temelden itibaren geliştirdi.)
16. The school decided to rebuild their curriculum from the ground up to better prepare students for the future. (Öğrencileri daha iyi hazırlamak için okul müfredatını temelden itibaren yeniden yapmaya karar verdiler.)
17. The company had to hire a new team and start over from the ground up after a major setback. (Büyük bir aksilikten sonra, şirket yeni bir takım işe almak ve temelden itibaren yeniden başlamak zorunda kaldı.)
18. The artist had to learn the basics of drawing from the ground up before he could create his masterpieces. (Sanatçı, başyapıtlarını yapmadan önce çizim temellerini temelden itibaren öğrenmek zorunda kaldı.)
19. The construction company had to build the new bridge from the ground up because the old one was no longer safe. (Eski köprü artık güvenli olmadığı için, inşaat şirketi yeni köprüyü temelden itibaren yapmak zorunda kaldı.)
20. The entrepreneur had to start her business from the ground up with no funding, but now it’s a successful company. (Finansmanı olmadan işine temelden itibaren başlayan girişimci, şimdi başarılı bir şirket haline geldi.)