Aid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aid İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Aid

Aid, “yardım etmek” anlamına gelen bir fiildir. Bir kişi ya da bir şeyin ihtiyacını karşılamak, onlara yardımcı olmak için kullanılır.

• She aided her friend in finding a job. (Arkadaşına iş bulmasında yardımcı oldu.)
• He needed someone to aid him in his recovery. (Tedavi sürecinde kendisine yardım edecek birisine ihtiyacı vardı.)
• The government is sending aid to the flood victims. (Hükümet sel mağdurlarına yardım gönderiyor.)
• He agreed to aid her in the project. (Projesinde ona yardım etmeyi kabul etti.)
• The medicine aided in his recovery. (İlaç iyileşmesine yardımcı oldu.)
• The charity organization provides aid to people in need. (Hayırseverlik organizasyonu ihtiyaç sahibi insanlara yardım sağlar.)
• The new technology aided in the development of the project. (Yeni teknoloji proje geliştirmesine yardımcı oldu.)
• They offered to aid the elderly couple in carrying their groceries. (Yaşlı çiftin market alışverişlerini taşımada yardım etmeyi teklif ettiler.)
• The rescue team arrived to aid the hiker who got lost in the mountains. (Kaybolan dağcıya yardım etmek için kurtarma ekibi geldi.)
• The doctor aided in the delivery of the baby. (Doktor, bebeğin doğumunda yardımcı oldu.)
• The company donated money to aid in the fight against poverty. (Şirket yoksullukla mücadeleye yardımcı olmak için para bağışladı.)
• The teacher aided the student in understanding the difficult concept. (Öğretmen zor bir kavramı anlamalarına yardımcı oldu.)
• Her positive attitude aided in her recovery. (Olumlu tutumu iyileşmesine yardımcı oldu.)
• The volunteers provided aid to the homeless people. (Gönüllüler evsizlere yardım sağladı.)
• The new equipment aided in the completion of the construction project. (Yeni ekipman inşaat projesinin tamamlanmasına yardımcı oldu.)
• The organization is raising funds to aid in the research of cancer. (Organizasyon kanser araştırmalarına yardımcı olmak için fon topluyor.)
• The community came together to aid the family who lost their home in the fire. (Toplul

  ar yangında evini kaybeden aileye yardım etmek için bir araya geldi.)

• The tutor aided the student in improving their grades. (Özel öğretmen öğrencinin notlarını yükseltmesinde yardımcı oldu.)
• The aid workers provided medical aid to the victims of the earthquake. (Yardım çalışanları deprem mağdurlarına tıbbi yardım sağladı.)
• The therapist aided the patient in overcoming their anxiety. (Terapist hastanın kaygısını yenmesine yardımcı oldu.)