Frock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Frock Nedir?
Frock, genellikle kadınlar tarafından giyilen, uzunluğu diz üstü veya ayak bileğine kadar olan, sade ve gösterişsiz elbise türüdür.
Örnek Cümleler:
- She wore a simple frock to the party. (Partiye basit bir elbise giydi.)
- I prefer to wear frocks in the summer. (Yazın elbise giymeyi tercih ederim.)
- Her frock was made of a lightweight fabric. (Onun elbisesi hafif bir kumaştan yapılmıştı.)
- The frock she wore was blue and white striped. (Giydiği elbise mavi ve beyaz çizgiliydi.)
- She chose a frock that was both comfortable and stylish. (Rahat ve şık bir elbise seçti.)
- The little girl wore a frilly frock to the party. (Küçük kız partiye tüylü bir elbise giydi.)
- She paired her frock with a pair of sandals. (Elbisesini sandaletlerle kombinledi.)
- The frock was too tight, so she had to change. (Elbise çok sıkıydı, bu yüzden değiştirmek zorunda kaldı.)
- She accessorized her frock with a statement necklace. (Elbisesini iddialı bir kolye ile tamamladı.)
- The frock had a vintage look to it. (Elbise eski tarzda görünüyordu.)
- She found the perfect frock for her sister’s wedding. (Kardeşinin düğünü için mükemmel bir elbise buldu.)
- The frock she wore had pockets, which she loved. (Giydiği elbisenin cebi vardı, bunu sevdi.)
- Her frock was adorned with delicate embroidery. (Onun elbisesi zarif nakışlarla süslenmişti.)
- The frock she wore was too casual for the event. (Giydiği elbise etkinlik için çok sadeydi.)
- She loved the way the frock flowed as she walked. (Elbisenin yürürken nasıl aktığını sevdi
- She wore a floral frock to the spring wedding. (Bahar düğününe çiçekli bir elbise giydi.)
- The frock she chose had a high neckline and long sleeves. (Seçtiği elbise yüksek yakalı ve uzun kolluydu.)
- She felt comfortable and confident in her frock. (Elbisesinde rahat ve kendinden emin hissetti.)
- The frock was perfect for the outdoor picnic. (Elbise açık hava pikniği için mükemmeldi.)
- She wore a simple frock to the office. (Ofise basit bir elbise giydi.)
Türkçe karşılıklar:
- Partiye basit bir elbise giydi.
- Yazın elbise giymeyi tercih ederim.
- Onun elbisesi hafif bir kumaştan yapılmıştı.
- Giydiği elbise mavi ve beyaz çizgiliydi.
- Rahat ve şık bir elbise seçti.
- Küçük kız partiye tüylü bir elbise giydi.
- Elbisesini sandaletlerle kombinledi.
- Elbise çok sıkıydı, bu yüzden değiştirmek zorunda kaldı.
- Elbisesini iddialı bir kolye ile tamamladı.
- Elbise eski tarzda görünüyordu.
- Kardeşinin düğünü için mükemmel bir elbise buldu.
- Giydiği elbisenin cebi vardı, bunu sevdi.
- Onun elbisesi zarif nakışlarla süslenmişti.
- Giydiği elbise etkinlik için çok sadeydi.
- Elbisenin yürürken nasıl aktığını sevdi.
- Bahar düğününe çiçekli bir elbise giydi.
- Seçtiği elbise yüksek yakalı ve uzun kolluydu.
- Elbisesinde rahat ve kendinden emin hissetti.
- Elbise açık hava pikniği için mükemmeldi.
- Ofise basit bir elbise giydi.
Hemen Yorum Yaz