Agitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agitation İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Agitation İle İlgili Cümleler

Agitation Türkçe anlamı olarak “heyecan, huzursuzluk, tedirginlik” gibi duygusal bir durumu ifade eder. İşte 20 örnek cümle:

1. I could sense the agitation in her voice. (Sesindeki heyecanı hissedebiliyordum.)
2. The crowd’s agitation grew as the politician spoke. (Politikacı konuştuğu sürece kalabalığın huzursuzluğu arttı.)
3. His agitation was understandable after receiving such news. (Böyle bir haber aldıktan sonra onun huzursuzluğu anlaşılırdı.)
4. The constant agitation of the washing machine made it hard to concentrate. (Çamaşır makinesinin sürekli huzursuzluğu odaklanmayı zorlaştırdı.)
5. The agitation of the sea made sailing difficult. (Denizin dalgalanması yelken açmayı zorlaştırdı.)
6. The agitation in the stock market caused many investors to panic. (Hisse senedi piyasasındaki huzursuzluk birçok yatırımcının paniklemesine neden oldu.)
7. His agitation only made the situation worse. (Onun huzursuzluğu sadece durumu daha kötü hale getirdi.)
8. She tried to hide her agitation but it was obvious. (Heyecanını gizlemeye çalıştı ama açıktı.)
9. The agitation in the city was palpable as the protest marched through the streets. (Protesto yürüyüşü sokaklardan geçerken şehirdeki huzursuzluk hissedilebilirdi.)
10. The agitation in the room was so thick you could cut it with a knife. (Odanın huzursuzluğu o kadar yoğundu ki bıçakla kesilebilirdi.)
11. The agitation in his eyes revealed his inner turmoil. (Gözlerindeki huzursuzluk içindeki çalkantısını ortaya çıkardı.)
12. The agitation of the dog caused him to bark incessantly. (Köpeğin huzursuzluğu onu sürekli havlamaya sebep oldu.)
13. The agitation of the passengers made the flight attendants nervous. (Yolcuların huzursuzluğu uçuş görevlilerini sinirlendirdi.)
14. The agitation in her heart was overwhelming as she prepared to confront her fears. (Korkularıyla yüzleşmek için hazırlandığında kalbindeki huzursuzluk eziciydi.)
15. The agitation in the market caused prices to skyrocket. (Piyasadaki huzursuzluk fiyatların uçmasına neden oldu.)
16. The agitation in his voice made it clear he was angry. (Sesindeki huzursuzluk onun öfkelendiğini açıkça ortaya koydu.)
17. The agitation of the bees made it difficult for the beekeeper to harvest honey. (Arıların huzursuzluğu bal hasadını zorlaştırdı.)
18. The agitation of the protesters led to clashes with the police

19. The agitation in the room reached a boiling point as the two sides began to argue. (İki taraf tartışmaya başladığında oda içindeki huzursuzluk kaynayan bir noktaya ulaştı.)
20. The agitation in her mind made it hard for her to sleep. (Zihnindeki huzursuzluk onun uyumasını zorlaştırdı.)

Note: “Agitation” kelimesi, genellikle duygusal bir durumu ifade eder ve cümlelerde bu anlamda kullanılır.