Frequently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frequently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Frequently kelimesinin anlamı:

Frequently, sıklıkla, sık sık, zaman zaman anlamlarına gelir. İngilizce cümlelerde yaygın olarak kullanılan bir kelimedir.

Örnek cümleler:

1. Frequently visiting a foreign country can broaden one’s horizons. (Sık sık yabancı ülke ziyaretleri kişinin vizyonunu genişletebilir.)
2. We frequently have staff meetings on Mondays. (Pazartesi günleri sık sık personel toplantıları yaparız.)
3. It’s important to check your email frequently to stay up-to-date. (Güncel kalmak için e-postanızı sık sık kontrol etmek önemlidir.)
4. The bus frequently runs late during rush hour. (Otobüs, yoğun saatlerde sık sık geç kalır.)
5. We frequently go hiking on the weekends. (Hafta sonları sık sık doğa yürüyüşlerine çıkarız.)
6. Students who attend class frequently tend to do better on exams. (Sınıfa sık sık katılan öğrenciler genellikle sınavlarda daha iyi performans gösterirler.)
7. My sister frequently changes her hairstyle. (Kız kardeşim saç stilini sık sık değiştirir.)
8. He frequently forgets to take out the trash. (Çöpleri çıkarmayı sık sık unutur.)
9. I frequently listen to music while I work. (Çalışırken sık sık müzik dinlerim.)
10. The teacher frequently assigns homework to the students. (Öğretmen öğrencilere sık sık ödev verir.)
11. My cat frequently sleeps on my bed. (Kedim sık sık yatağımda uyur.)
12. He frequently complains about his job. (İşi hakkında sık sık şikayet eder.)
13. We frequently have guests over for dinner. (Akşam yemekleri için sık sık misafirlerimiz olur.)
14. She frequently goes to the gym to exercise. (Spor yapmak için sık sık spor salonuna gider.)
15. I frequently drink coffee in the morning. (Sabahları sık sık

    kahve içerim.)

16. Children frequently outgrow their clothes. (Çocuklar sık sık kıyafetlerini büyüyüp kullanamaz hale gelirler.)
17. We frequently visit our grandparents on the weekends. (Hafta sonları sık sık büyük ebeveynlerimizi ziyaret ederiz.)
18. The company frequently holds team-building activities. (Şirket sık sık takım oluşturma etkinlikleri düzenler.)
19. I frequently get lost when driving in a new city. (Yeni bir şehirde araba kullanırken sık sık kaybolurum.)
20. My mom frequently reminds me to eat my vegetables. (Annem sık sık sebzelerimi yememi hatırlatır.)

Türkçe Karşılığı: sık sık, zaman zaman, sıklıkla