Fray İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Fray:
Fray, bir kumaşın kenarlarında oluşan aşınma veya yıpranma sonucu oluşan küçük ipliklerin dışarı çıkması durumunu ifade eder.
- I need to fix the frayed hem of my jeans. (Kot pantolonumun yıpranmış eteğini tamir etmeliyim.)
- The edges of the blanket are starting to fray. (Battaniyenin kenarları çözülmeye başladı.)
- His shirt had a frayed collar. (Gömleğinin yaka kısmı yıpranmıştı.)
- The rope was frayed and unsafe to use. (Halat yıpranmıştı ve kullanmak güvenli değildi.)
- I trimmed the frayed edges of the fabric. (Kumaşın yıpranmış kenarlarını kestim.)
- The carpet was frayed from years of use. (Halı yılların kullanımıyla yıpranmıştı.)
- The frayed wires were a fire hazard. (Yıpranmış teller yangın riski oluşturuyordu.)
- The frayed book cover showed that it had been well-loved. (Yıpranmış kitap kapağı ona iyi bakıldığını gösteriyordu.)
- She noticed a frayed thread on her sweater. (Kazakta bir yıpranmış iplik fark etti.)
- The frayed shoelaces needed to be replaced. (Yıpranmış ayakkabı bağları değiştirilmeliydi.)
- The frayed edges of the curtains looked messy. (Perdelerin yıpranmış kenarları dağınık görünüyordu.)
- The tablecloth had a frayed hem. (Masa örtüsünün eteği yıpranmıştı.)
- The frayed rope ladder was difficult to climb. (Yıpranmış halat merdiven tırmanması zordu.)
- The frayed thread was causing the button to come loose. (Yıpranmış iplik düğmenin gevşemesine neden oluyordu.)
- The frayed edges of the flag showed that it had been flown many times. (Bayrağın yıpranmış kenarları onun birçok kez uçurulduğunu gösteriyordu.)
- She trimmed the frayed ends of the ribbon. (Kurdela’nın yıpranmış ucunu kesti.)
- The frayed wires needed to be repaired before they caused a short circuit. (Yıpranmış teller kısa devreye neden olmadan önce onarılmaları gerekiyordu.)
- The frayed pages of the book were evidence of its age. (Kitabın yıpranmış sayfaları onun yaşının bir kanıtıydı.)
- The frayed strap on her purse broke. (Çantasının yıpranmış kayışı kırıldı.)
- The frayed rope swing was no longer safe for children to play on. (Yıpranm
ış halat salıncak artık çocuklar için güvenli değildi.)
Note: “fray” kelimesi genellikle kumaşlarla ve malzemelerle ilgili olarak kullanılır, ancak aynı zamanda ilişkiler veya fikirler arasındaki gerilim ve aşınmaya da atıfta bulunabilir.
Hemen Yorum Yaz