Affluently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affluently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Affluently Nedir?

Affluently kelimesi, “zengin bir şekilde” anlamına gelir ve genellikle zenginliği ifade etmek için kullanılır.

Örnek Cümleler:

  1. She lives affluently in a mansion on the hill. (O, tepeye bakan bir konağında zengin bir şekilde yaşıyor.)
  2. He spent his childhood affluently traveling around the world. (Çocukluğunu dünyayı gezerken zengin bir şekilde geçirdi.)
  3. They dressed affluently in designer clothes and jewelry. (Onlar, tasarımcı kıyafetleri ve mücevherleriyle zengin bir şekilde giyindi.)
  4. The party was thrown affluently with plenty of champagne and caviar. (Parti, şampanya ve havyarla bolca zengin bir şekilde düzenlendi.)
  5. She spoke affluently in several languages, impressing everyone at the conference. (Konferansta herkesi etkileyen bir şekilde birkaç dilde zengin bir şekilde konuştu.)
  6. The family traveled affluently in their private jet to their vacation home. (Aile, tatil evlerine özel jetleriyle zengin bir şekilde seyahat etti.)
  7. He invested his money affluently in real estate and now owns several properties. (Parasını gayrimenkulde zengin bir şekilde yatırdı ve şimdi birkaç mülkü var.)
  8. The concert was held affluently with famous musicians and expensive instruments. (Konser, ünlü müzisyenler ve pahalı enstrümanlarla zengin bir şekilde düzenlendi.)
  9. She dined affluently in the finest restaurants in Paris. (Paris’in en iyi restoranlarında zengin bir şekilde yemek yedi.)
  10. The company was run affluently with luxurious offices and high-end technology. (Şirket, lüks ofisler ve yüksek teknoloji ile zengin bir şekilde yönetildi.)
  11. They celebrated their anniversary affluently with a romantic getaway to Bali. (Bali’ye romantik bir kaçamakla zengin bir şekilde yıldönümlerini kutladılar.)
  12. The fashion show was presented affluently with stunning models and elaborate sets. (Moda şovu, etkileyici mankenler ve özenli setlerle zengin bir şekilde sunuldu.)
  13. She donated affluently to various charities and organizations. (Çeşitli hayır kurumlarına ve organizasyonlara zengin bir şekilde bağış yaptı.)
  14. The hotel was decorated affluently with expensive furniture and artwork. (Otel, pahalı mobilyalar ve sanat eserleriyle zengin bir şekilde dekore edildi.)
  15. He entertained affluently in his mansion, hosting extravagant parties and events. (Konakta, gösterişli partiler ve etkinlikler düzenleyerek zengin bir şekilde ağırladı.)
  16. She traveled affluently on a luxury cruise ship to the Caribbean. (Karayipler’e lüks bir gem

ile zengin bir şekilde seyahat etti.)
17. The business was conducted affluently with high-profile clients and expensive deals. (İş, önemli müşteriler ve pahalı anlaşmalarla zengin bir şekilde yürütüldü.)

  1. They enjoyed their retirement affluently, traveling the world and indulging in luxury experiences. (Dünya turuna çıkarak ve lüks deneyimlere şımartılarak emekli olduklarını zengin bir şekilde keyif aldılar.)
  2. The wedding was planned affluently with a grand venue, exquisite food, and luxurious decor. (Düğün, görkemli bir mekanda, nefis yiyeceklerle ve lüks dekorasyonla zengin bir şekilde planlandı.)
  3. He invested affluently in his education, attending prestigious universities and earning advanced degrees. (Eğitimine zengin bir şekilde yatırım yaptı, seçkin üniversitelere katılarak ileri düzey dereceler aldı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.