Affluently İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Affluently Nedir?
Affluently kelimesi, “zengin bir şekilde” anlamına gelir ve genellikle zenginliği ifade etmek için kullanılır.
Örnek Cümleler:
- She lives affluently in a mansion on the hill. (O, tepeye bakan bir konağında zengin bir şekilde yaşıyor.)
- He spent his childhood affluently traveling around the world. (Çocukluğunu dünyayı gezerken zengin bir şekilde geçirdi.)
- They dressed affluently in designer clothes and jewelry. (Onlar, tasarımcı kıyafetleri ve mücevherleriyle zengin bir şekilde giyindi.)
- The party was thrown affluently with plenty of champagne and caviar. (Parti, şampanya ve havyarla bolca zengin bir şekilde düzenlendi.)
- She spoke affluently in several languages, impressing everyone at the conference. (Konferansta herkesi etkileyen bir şekilde birkaç dilde zengin bir şekilde konuştu.)
- The family traveled affluently in their private jet to their vacation home. (Aile, tatil evlerine özel jetleriyle zengin bir şekilde seyahat etti.)
- He invested his money affluently in real estate and now owns several properties. (Parasını gayrimenkulde zengin bir şekilde yatırdı ve şimdi birkaç mülkü var.)
- The concert was held affluently with famous musicians and expensive instruments. (Konser, ünlü müzisyenler ve pahalı enstrümanlarla zengin bir şekilde düzenlendi.)
- She dined affluently in the finest restaurants in Paris. (Paris’in en iyi restoranlarında zengin bir şekilde yemek yedi.)
- The company was run affluently with luxurious offices and high-end technology. (Şirket, lüks ofisler ve yüksek teknoloji ile zengin bir şekilde yönetildi.)
- They celebrated their anniversary affluently with a romantic getaway to Bali. (Bali’ye romantik bir kaçamakla zengin bir şekilde yıldönümlerini kutladılar.)
- The fashion show was presented affluently with stunning models and elaborate sets. (Moda şovu, etkileyici mankenler ve özenli setlerle zengin bir şekilde sunuldu.)
- She donated affluently to various charities and organizations. (Çeşitli hayır kurumlarına ve organizasyonlara zengin bir şekilde bağış yaptı.)
- The hotel was decorated affluently with expensive furniture and artwork. (Otel, pahalı mobilyalar ve sanat eserleriyle zengin bir şekilde dekore edildi.)
- He entertained affluently in his mansion, hosting extravagant parties and events. (Konakta, gösterişli partiler ve etkinlikler düzenleyerek zengin bir şekilde ağırladı.)
- She traveled affluently on a luxury cruise ship to the Caribbean. (Karayipler’e lüks bir gem
ile zengin bir şekilde seyahat etti.)
17. The business was conducted affluently with high-profile clients and expensive deals. (İş, önemli müşteriler ve pahalı anlaşmalarla zengin bir şekilde yürütüldü.)
- They enjoyed their retirement affluently, traveling the world and indulging in luxury experiences. (Dünya turuna çıkarak ve lüks deneyimlere şımartılarak emekli olduklarını zengin bir şekilde keyif aldılar.)
- The wedding was planned affluently with a grand venue, exquisite food, and luxurious decor. (Düğün, görkemli bir mekanda, nefis yiyeceklerle ve lüks dekorasyonla zengin bir şekilde planlandı.)
- He invested affluently in his education, attending prestigious universities and earning advanced degrees. (Eğitimine zengin bir şekilde yatırım yaptı, seçkin üniversitelere katılarak ileri düzey dereceler aldı.)
Hemen Yorum Yaz