Fraud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Fraud
Fraud, bir dolandırıcılık eylemi olarak tanımlanır. Kişileri veya kurumları aldatmak, yanıltmak, kandırmak veya hile yapmak amacıyla yapılan bir suçtur.
Örnek cümleler:
- Fraud is a serious offense that can result in severe legal consequences. (Dolandırıcılık, ciddi bir suçtur ve ciddi hukuki sonuçlara yol açabilir.)
- The company discovered a case of fraud and reported it to the authorities. (Şirket, bir dolandırıcılık olayı keşfetti ve yetkililere bildirdi.)
- The victim of the fraud lost all of her life savings. (Dolandırıcılık mağduru tüm birikimlerini kaybetti.)
- The police arrested the suspect for committing fraud against elderly citizens. (Polis, yaşlı vatandaşlara karşı dolandırıcılık yapan şüpheliyi tutukladı.)
- The bank implemented new security measures to prevent fraud and identity theft. (Banka, dolandırıcılık ve kimlik hırsızlığı önlemek için yeni güvenlik önlemleri uyguladı.)
- He was accused of fraud after it was discovered that he had forged documents. (Sahte belge düzenlediği ortaya çıkınca dolandırıcılıkla suçlandı.)
- The company’s reputation was tarnished after a major fraud scandal. (Büyük bir dolandırıcılık skandalından sonra şirketin itibarı zedelendi.)
- The suspect pleaded guilty to charges of fraud and was sentenced to five years in prison. (Şüpheli, dolandırıcılık suçlamalarını kabul etti ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
- The victim reported the fraud to the authorities and provided evidence to support the claim. (Mağdur, dolandırıcılığı yetkililere bildirdi ve iddiayı desteklemek için kanıt sağladı.)
- The company’s CEO resigned in the wake of a major fraud scandal. (Büyük bir dolandırıcılık skandalının ardından şirketin CEO’su istifa etti.)
- The court found the defendant guilty of fraud and ordered him to pay restitution to the victims. (Mahkeme, sanığı dolandırıcılık suçlu buldu ve mağdurlara tazminat öd
- The company’s internal audit department uncovered a case of fraud involving an employee. (Şirketin iç denetim departmanı, bir çalışanın dahil olduğu bir dolandırıcılık olayı keşfetti.)
- The victim was devastated after falling prey to a fraudulent investment scheme. (Mağdur, sahte yatırım düzenlemesine düşmesinden sonra yıkıldı.)
- The fraudster used a fake identity to carry out the fraudulent scheme. (Dolandırıcı, sahte kimlik kullanarak dolandırıcılık düzenlemesi yaptı.)
- The company’s reputation was damaged after news of the fraudulent activity surfaced. (Dolandırıcılık faaliyetlerinin haberleri ortaya çıktıktan sonra şirketin itibarı zarar gördü.)
- The victim filed a lawsuit against the company for its role in the fraudulent activity. (Mağdur, şirketin dolandırıcılık faaliyetlerindeki rolü nedeniyle şirkete karşı dava açtı.)
- The government launched an investigation into the fraudulent activity carried out by the company. (Hükümet, şirket tarafından gerçekleştirilen dolandırıcılık faaliyetleri hakkında bir soruşturma başlattı.)
- The victim hired a lawyer to help her recover her losses from the fraudulent investment scheme. (Mağdur, sahte yatırım düzenlemesinden kaybını geri kazanmaya yardımcı olması için bir avukat tuttu.)
- The company’s stock price plummeted after news of the fraudulent activity was made public. (Dolandırıcılık faaliyetleri halka açıklandıktan sonra şirketin hisse fiyatı düştü.)
- The victim was relieved when the fraudster was caught and brought to justice. (Dolandırıcının yakalanıp adaletin karşısına çıkarılmasıyla mağdur rahatladı.)
Hemen Yorum Yaz