Fraud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fraud İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fraud

Fraud, bir dolandırıcılık eylemi olarak tanımlanır. Kişileri veya kurumları aldatmak, yanıltmak, kandırmak veya hile yapmak amacıyla yapılan bir suçtur.

Örnek cümleler:

  1. Fraud is a serious offense that can result in severe legal consequences. (Dolandırıcılık, ciddi bir suçtur ve ciddi hukuki sonuçlara yol açabilir.)
  2. The company discovered a case of fraud and reported it to the authorities. (Şirket, bir dolandırıcılık olayı keşfetti ve yetkililere bildirdi.)
  3. The victim of the fraud lost all of her life savings. (Dolandırıcılık mağduru tüm birikimlerini kaybetti.)
  4. The police arrested the suspect for committing fraud against elderly citizens. (Polis, yaşlı vatandaşlara karşı dolandırıcılık yapan şüpheliyi tutukladı.)
  5. The bank implemented new security measures to prevent fraud and identity theft. (Banka, dolandırıcılık ve kimlik hırsızlığı önlemek için yeni güvenlik önlemleri uyguladı.)
  6. He was accused of fraud after it was discovered that he had forged documents. (Sahte belge düzenlediği ortaya çıkınca dolandırıcılıkla suçlandı.)
  7. The company’s reputation was tarnished after a major fraud scandal. (Büyük bir dolandırıcılık skandalından sonra şirketin itibarı zedelendi.)
  8. The suspect pleaded guilty to charges of fraud and was sentenced to five years in prison. (Şüpheli, dolandırıcılık suçlamalarını kabul etti ve beş yıl hapis cezasına çarptırıldı.)
  9. The victim reported the fraud to the authorities and provided evidence to support the claim. (Mağdur, dolandırıcılığı yetkililere bildirdi ve iddiayı desteklemek için kanıt sağladı.)
  10. The company’s CEO resigned in the wake of a major fraud scandal. (Büyük bir dolandırıcılık skandalının ardından şirketin CEO’su istifa etti.)
  11. The court found the defendant guilty of fraud and ordered him to pay restitution to the victims. (Mahkeme, sanığı dolandırıcılık suçlu buldu ve mağdurlara tazminat öd
  1. The company’s internal audit department uncovered a case of fraud involving an employee. (Şirketin iç denetim departmanı, bir çalışanın dahil olduğu bir dolandırıcılık olayı keşfetti.)
  2. The victim was devastated after falling prey to a fraudulent investment scheme. (Mağdur, sahte yatırım düzenlemesine düşmesinden sonra yıkıldı.)
  3. The fraudster used a fake identity to carry out the fraudulent scheme. (Dolandırıcı, sahte kimlik kullanarak dolandırıcılık düzenlemesi yaptı.)
  4. The company’s reputation was damaged after news of the fraudulent activity surfaced. (Dolandırıcılık faaliyetlerinin haberleri ortaya çıktıktan sonra şirketin itibarı zarar gördü.)
  5. The victim filed a lawsuit against the company for its role in the fraudulent activity. (Mağdur, şirketin dolandırıcılık faaliyetlerindeki rolü nedeniyle şirkete karşı dava açtı.)
  6. The government launched an investigation into the fraudulent activity carried out by the company. (Hükümet, şirket tarafından gerçekleştirilen dolandırıcılık faaliyetleri hakkında bir soruşturma başlattı.)
  7. The victim hired a lawyer to help her recover her losses from the fraudulent investment scheme. (Mağdur, sahte yatırım düzenlemesinden kaybını geri kazanmaya yardımcı olması için bir avukat tuttu.)
  8. The company’s stock price plummeted after news of the fraudulent activity was made public. (Dolandırıcılık faaliyetleri halka açıklandıktan sonra şirketin hisse fiyatı düştü.)
  9. The victim was relieved when the fraudster was caught and brought to justice. (Dolandırıcının yakalanıp adaletin karşısına çıkarılmasıyla mağdur rahatladı.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.