Frankly Speaking İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı
Frankly Speaking
Frankly Speaking ifadesi Türkçe’de “açıkçası” anlamına gelmektedir.
Örnek cümleler:
1.
Frankly speaking, I don’t think I can make it to the meeting tomorrow.
(Türkçe: Açıkçası, yarınki toplantıya katılamayacağımı düşünüyorum.)
2.
Frankly speaking, I don’t like his attitude.
(Türkçe: Açıkçası, onun tutumunu sevmiyorum.)
3.
Frankly speaking, I didn’t expect this from you.
(Türkçe: Açıkçası, bunu senden beklemiyordum.)
4.
Frankly speaking, I think we should cancel the project.
(Türkçe: Açıkçası, projeyi iptal etmemiz gerektiğini düşünüyorum.)
5.
Frankly speaking, I’m not sure if we can trust him.
(Türkçe: Açıkçası, ona güvenebileceğimizden emin değilim.)
6.
Frankly speaking, I think you should apologize to her.
(Türkçe: Açıkçası, ona özür dilemen gerektiğini düşünüyorum.)
7.
Frankly speaking, I don’t think this is the right decision.
(Türkçe: Açıkçası, bu doğru bir karar gibi görünmüyor.)
8.
Frankly speaking, I’m not interested in this topic.
(Türkçe: Açıkçası, bu konuda ilgilenmiyorum.)
9.
Frankly speaking, I’m a bit nervous about the interview.
(Türkçe: Açıkçası, mülakattan biraz gerginim.)
10.
Frankly speaking, I don’t think we can afford this.
(Türkçe: Açıkçası, buna maddi açıdan gücümüz yetmeyeceğini düşünüyorum.)
11.
Frankly speaking, I don’t like the way he talks to me.
(Türkçe: Açıkçası, bana konuşma tarzını sevmiyorum.)
12.
Frankly speaking, I think we need to hire more people.
(Türkçe: Açıkçası, daha fazla kişi işe almanın gerektiğini düşünüyorum.)
Frankly speaking, I’m not satisfied with the quality of the product. (Türkçe: Açıkçası, ürünün kalitesinden memnun değilim.) Frankly speaking, I think we should postpone the trip. (Türkçe: Açıkçası, seyahati ertelemenin daha iyi olacağını düşünüyorum.) Frankly speaking, I don’t think we’re making any progress. (Türkçe: Açıkçası, hiç ilerleme kaydetmediğimizi düşünüyorum.) Frankly speaking, I’m not sure if we should invest in this company. (Türkçe: Açıkçası, bu şirkete yatırım yapmanın doğru olup olmadığından emin değilim.) Frankly speaking, I don’t think he’s qualified for the job. (Türkçe: Açıkçası, iş için yeterli niteliklere sahip olmadığını düşünüyorum.) Frankly speaking, I don’t think we’re on the same page. (Türkçe: Açıkçası, aynı sayfada olmadığımızı düşünüyorum.) Frankly speaking, I don’t think we should take this risk. (Türkçe: Açıkçası, bu riski almamızın doğru olmadığını düşünüyorum.) Frankly speaking, I’m not comfortable with the idea. (Türkçe: Açıkçası, bu fikre rahat değilim.)13.
14.
15.
16.
17.
18.
19.
20.
Hemen Yorum Yaz