Franchisor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Franchisor İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Franchisor, Türkçe anlamıyla “franchise veren kişi veya kuruluş” olarak tanımlanabilir. Franchisor, bir işletmenin isim hakkı, işletme modeli ve işletme sistemi gibi unsurlarını başka bir kişi veya kuruluşa lisans vererek işletmenin büyümesine yardımcı olan bir rol oynar.

Örnek cümleler:

1. The franchisor provided extensive training to new franchisees. (Franchise veren kişi yeni franchise sahiplerine kapsamlı eğitim sağladı.)
2. The franchisor was responsible for maintaining brand consistency across all franchise locations. (Franchise veren kişi tüm franchise lokasyonlarındaki marka tutarlılığından sorumluydu.)
3. The franchisor required all franchisees to follow a specific business model. (Franchise veren kişi tüm franchise sahiplerinin belirli bir iş modelini takip etmesini gerektirdi.)
4. The franchisor provided ongoing support to franchisees, including marketing assistance and operational guidance. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerine pazarlama desteği ve operasyonel rehberlik dahil sürekli destek sağladı.)
5. The franchisor had a strong reputation for successful franchise partnerships. (Franchise veren kişi başarılı franchise ortaklıklarıyla güçlü bir itibara sahipti.)
6. The franchisor offered exclusive territories to franchisees to ensure competition between franchise locations was minimized. (Franchise veren kişi, franchise lokasyonları arasındaki rekabetin azaltılması için franchise sahiplerine özel bölgeler sunuyordu.)
7. The franchisor required all franchisees to use specific suppliers to maintain consistent product quality. (Franchise veren kişi, tutarlı ürün kalitesini sağlamak için tüm franchise sahiplerinin belirli tedarikçileri kullanmasını gerektiriyordu.)
8. The franchisor provided franchisees with a turnkey business model, including all necessary equipment and supplies. (Franchise veren kişi, tüm gerekli ekipman ve malzemeler dahil olmak üzere hazır bir iş modeli sağladı.)
9. The franchisor had strict guidelines in place to ensure franchisees adhered to brand standards. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerinin marka standartlarına uymasını sağlamak için sıkı yönergeler belirledi.)
10. The franchisor charged franchisees an initial fee and ongoing royalty payments. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerine başlangıç ücreti ve sürekli royalty ödemeleri talep ediyordu.)
11. The franchisor provided franchisees with a proven business model, increasing their chances of success. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerine başarılı bir iş modeli sağlayarak başarı şanslarını arttırdı.)
12. The franchisor offered regular training and support to franchisees to ensure they were equipped with the necessary skills and knowledge. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerinin gerekli beceri ve bilgiye sahip olmalarını sağlamak için düzenli eğitim ve destek sağladı.)
13. The

franchisor had a team of experts in various fields to provide guidance and support to franchisees. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerine rehberlik ve destek sağlamak için çeşitli alanlarda uzman bir ekip bulunduruyordu.)
14. The franchisor offered franchisees the opportunity to participate in national marketing campaigns to increase brand awareness. (Franchise veren kişi, marka bilinirliğini artırmak için franchise sahiplerine ulusal pazarlama kampanyalarına katılma fırsatı sundu.)

15. The franchisor required all franchisees to maintain a certain level of customer service to ensure customer satisfaction. (Franchise veren kişi, müşteri memnuniyetini sağlamak için tüm franchise sahiplerinin belirli bir müşteri hizmeti seviyesini korumasını gerektiriyordu.)
16. The franchisor provided franchisees with a detailed operations manual to ensure consistency across all franchise locations. (Franchise veren kişi, tüm franchise lokasyonları arasında tutarlılık sağlamak için franchise sahiplerine detaylı bir işletme kılavuzu sağladı.)
17. The franchisor required all franchisees to undergo a thorough screening process before being approved to open a franchise. (Franchise veren kişi, bir franchise açmadan önce tüm franchise sahiplerinin kapsamlı bir değerlendirme sürecinden geçmesini gerektiriyordu.)
18. The franchisor provided franchisees with ongoing research and development to ensure the business model remained up-to-date and competitive. (Franchise veren kişi, iş modelinin güncel ve rekabetçi kalmasını sağlamak için franchise sahiplerine sürekli araştırma ve geliştirme sağladı.)
19. The franchisor had a legal team in place to assist franchisees with any legal issues that may arise. (Franchise veren kişi, ortaya çıkabilecek herhangi bir yasal sorunla ilgili franchise sahiplerine yardımcı olmak için bir hukuk ekibi bulunduruyordu.)
20. The franchisor provided franchisees with access to a network of other franchisees for support and guidance. (Franchise veren kişi, franchise sahiplerine destek ve rehberlik için diğer franchise sahiplerine erişim sağladı.)