Founder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Founder İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Founder Nedir?

Founder kelimesi “kurucu” anlamına gelir. Bu kelime bir şirketi, organizasyonu ya da bir proje girişimini başlatan kişiye atıfta bulunmak için kullanılır.

Örnek Cümleler:

1. Steve Jobs is the founder of Apple. (Steve Jobs, Apple’ın kurucusudur.)
2. Mark Zuckerberg is one of the co-founders of Facebook. (Mark Zuckerberg, Facebook’un kurucularından biridir.)
3. The founders of Google are Larry Page and Sergey Brin. (Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin’dir.)
4. The company was started by a group of founders who shared a common vision. (Şirket, ortak bir vizyonu paylaşan bir grup kurucu tarafından başlatıldı.)
5. The founder of the charity organization has dedicated his life to helping others. (Hayır kurumu kurucusu, hayır işleri için hayatını adamıştır.)
6. The founder of the company had a bold and innovative idea that changed the industry. (Şirketin kurucusu, sektörü değiştiren cesur ve yenilikçi bir fikre sahipti.)
7. The founders of the startup have been working tirelessly to bring their product to market. (Startup’ın kurucuları, ürünlerini piyasaya çıkarmak için çalışıyorlar.)
8. The founder of the school believed in providing education to all, regardless of their social status. (Okulun kurucusu, toplumsal statüleri ne olursa olsun herkese eğitim sağlama fikrine inanıyordu.)
9. The company’s founder had a humble beginning, starting the business from his garage. (Şirketin kurucusu mütevazı bir başlangıç ​​yaptı ve işini garajından başlattı.)
10. The founder of the organization inspired many with his passion and commitment. (Organizasyonun kurucusu, tutkusu ve bağlılığıyla birçok kişiye ilham verdi.)
11. The founders of the company had to overcome many obstacles before achieving success. (Şirketin kurucuları, başarıya ulaşmadan önce birçok engeli aşmak zorunda kaldılar.)
12. The founder of the restaurant chain had a unique concept that set it apart from competitors. (Restoran zincirinin kurucusu, rakiplerinden farklı bir konsepte sahipti.)
13. The founder of the fashion brand had a keen eye for design and an innate sense of style. (Moda markasının kurucusu, tasarım konusunda keskin bir gözü ve içgüdüsel bir stil anlayışı vardı.)
14. The company’s founder believed in investing in research and development to stay ahead of the competition. (Şirketin kurucusu, rekabetin önünde kalmak için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmanın önemine inanıyordu.)
15. The founder of the music festival aimed to create a unique experience for attendees. (Müzik festivalinin kurucusu, katılımcılar için benzersiz bir deneyim yarat

16. The founder of the non-profit organization had a mission to improve the lives of underprivileged children. (Kar amacı gütmeyen organizasyonun kurucusunun amacı, dezavantajlı çocukların hayatını iyileştirmekti.)
17. The company’s founder had a strong work ethic and led by example. (Şirketin kurucusu güçlü bir çalışma ahlakına sahipti ve örnek olmaktaydı.)
18. The founder of the software company was a visionary who saw the potential of technology early on. (Yazılım şirketinin kurucusu, teknolojinin potansiyelini erken fark eden bir vizyonerdi.)
19. The founders of the environmental organization were passionate about preserving the planet for future generations. (Çevre örgütünün kurucuları, gelecek nesiller için gezegeni koruma konusunda tutkulu idiler.)
20. The founder of the online marketplace revolutionized the way people buy and sell goods. (Online pazarın kurucusu, insanların mal ve hizmetleri nasıl alıp sattıklarını devrimleştirdi.)

Türkçe Karşılıkları:

– Kurucu
– Şirket, organizasyon ya da proje girişimini başlatan kişi
– Steve Jobs, Apple’ın kurucusudur.
– Mark Zuckerberg, Facebook’un kurucularından biridir.
– Google’ın kurucuları Larry Page ve Sergey Brin’dir.
– Şirket, ortak bir vizyonu paylaşan bir grup kurucu tarafından başlatıldı.
– Hayır kurumu kurucusu, hayır işleri için hayatını adamıştır.
– Şirketin kurucusu, sektörü değiştiren cesur ve yenilikçi bir fikre sahipti.
– Startup’ın kurucuları, ürünlerini piyasaya çıkarmak için çalışıyorlar.
– Okulun kurucusu, toplumsal statüleri ne olursa olsun herkese eğitim sağlama fikrine inanıyordu.
– Şirketin kurucusu mütevazı bir başlangıç ​​yaptı ve işini garajından başlattı.
– Organizasyonun kurucusu, tutkusu ve bağlılığıyla birçok kişiye ilham verdi.
– Şirketin kurucuları, başarıya ulaşmadan önce birçok engeli aşmak zorunda kaldılar.
– Restoran zincirinin kurucusu, rakiplerinden farklı bir konsepte sahipti.
– Moda markasının kurucusu, tasarım konusunda keskin bir gözü ve içgüdüsel bir stil anlayışı vardı.
– Şirketin kurucusu, rekabetin önünde kalmak için araştırma ve geliştirmeye yatırım yapmanın önemine inanıyordu.
– Kar amacı gütmeyen organizasyonun kurucusunun amacı, dezavantajlı çocukların hayatını iyileştirmekti.
– Şirketin kurucusu