Forties İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forties İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forties

Forties, İngilizce dilinde 40’lar anlamına gelir. Aynı zamanda Kuzey Denizi’ndeki Forties petrol sahası da bu ismi almıştır.

1. My dad is in his forties. (Babam kırklı yaşlarında.)
2. She still looks gorgeous in her forties. (Kırklı yaşlarında bile hala harika görünüyor.)
3. The fashion of the forties was characterized by wide shoulders and narrow waists. (Kırk yıllarının modası geniş omuzlar ve dar bel ile karakterize edildi.)
4. He was born in the mid-forties. (O, kırk beşli yılların ortasında doğdu.)
5. In their forties, many people start to experience the first signs of aging. (Kırklı yaşlarda, birçok insan yaşlanmanın ilk belirtilerini göstermeye başlar.)
6. She’s turning forty this year. (Bu yıl kırk yaşına giriyor.)
7. The forties were a time of great social change in the United States. (Kırk yılları Amerika’da büyük bir sosyal değişim dönemiydi.)
8. They’ve been married for over two decades and are now in their forties. (İki on yılı aşkın süredir evli ve şimdi kırklı yaşlarında.)
9. The forties were also known as the wartime years. (Kırk yılları aynı zamanda savaş yılları olarak da bilinirdi.)
10. He was in his forties when he decided to change careers. (Kariyerini değiştirme kararı aldığında kırklı yaşlarındaydı.)
11. She has a successful career in her forties. (Kırklı yaşlarında başarılı bir kariyeri var.)
12. They bought their first house in their early forties. (İlk evlerini kırklarının başında satın aldılar.)
13. The forties marked the end of the Second World War. (Kırk yılları İkinci Dünya Savaşı’nın sonunu işaret etti.)
14. He’s been a professional athlete since his early forties. (Kırklarının başından beri profesyonel bir sporcu.)
15. The forties saw the rise of the nuclear family. (Kırk yılları, çekirdek ailenin yükselişini gördü.)
16. She’s been working in the same job since her mid-forties. (Orta kırklarından beri aynı işte çalışıyor.)
17. The forties were a time of austerity in Britain. (Kırk yılları İngiltere’de bir kemer sıkma dönemiydi.)
18. He’s a father of three and in his late forties. (Üç çocuk babası ve kırklarının sonlarındadır.)
19. The forties were a decade of great innovation in science and technology. (K

ırk yılları, bilim ve teknolojide büyük bir yenilik dönemiydi.)
20. She’s been studying for her master’s degree in her forties. (Kırklı yaşlarında yüksek lisansını yapmak için çalışıyor.)

(Note: The bold and blue sentences are the English sentences and their Turkish translations are written after them.)