Forgettable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forgettable İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forgettable Nedir?

Forgettable, unutulabilir veya hatırlanması zor olan anlamına gelir.

Örnek Cümleler:

1. The movie was so forgettable that I couldn’t even remember the plot. (Film o kadar unutulurdu ki hikayeyi bile hatırlayamadım.)
2. I had a forgettable experience at that restaurant and I don’t think I’ll go back. (O restoranda unutulabilir bir deneyimim oldu ve sanırım tekrar gitmeyeceğim.)
3. Her forgettable performance in the play disappointed the audience. (Oyunun unutulabilir performansı seyirciyi hayal kırıklığına uğrattı.)
4. I made a forgettable first impression on my boss. (Patronum üzerinde unutulabilir bir ilk izlenim bıraktım.)
5. The lecture was forgettable and I didn’t learn anything new. (Ders unutulabilir ve hiçbir şey öğrenmedim.)
6. The party was forgettable and I left early. (Parti unutulabilir ve erken ayrıldım.)
7. I had a forgettable date with that guy and I don’t want to see him again. (O adamla unutulabilir bir buluşmam oldu ve onu tekrar görmek istemiyorum.)
8. The book was forgettable and I didn’t finish it. (Kitap unutulabilir ve bitirmedim.)
9. The performance of the team was forgettable and they lost the game. (Takımın performansı unutulabilir ve maçı kaybettiler.)
10. The hotel room was forgettable and I won’t stay there again. (Otel odası unutulabilir ve orada tekrar kalmayacağım.)
11. The concert was forgettable and I regret buying the tickets. (Konser unutulabilir ve biletleri almaktan pişman oldum.)
12. The food at that restaurant was forgettable and I didn’t enjoy it. (O restorandaki yemekler unutulabilir ve tadını çıkaramadım.)
13. The presentation was forgettable and I didn’t retain any information. (Sunum unutulabilir ve hiçbir bilgiyi hatırlamadım.)
14. The vacation was forgettable and I wouldn’t recommend the destination. (Tatil unutulabilir ve destinasyonu tavsiye et

    meyeceğim.)

15. The party favors were forgettable and I threw them away. (Parti hediyeleri unutulabilir ve onları attım.)
16. The conversation was forgettable and I don’t remember what we talked about. (Sohbet unutulabilir ve ne hakkında konuştuğumuzu hatırlamıyorum.)
17. The song was forgettable and I changed the radio station. (Şarkı unutulabilir ve radyo kanalını değiştirdim.)
18. The museum exhibit was forgettable and I didn’t learn anything new. (Müze sergisi unutulabilir ve hiçbir şey öğrenmedim.)
19. The play was forgettable and I fell asleep. (Oyun unutulabilir ve uyuya kaldım.)
20. The hotel breakfast was forgettable and I ate elsewhere. (Otel kahvaltısı unutulabilir ve başka bir yerde yedim.)