Forge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forge Nedir?

Forge, genellikle metal işlemeciliği veya benzeri sanayi işlerinde kullanılan bir araçtır. Bu araç, metalleri ısıtıp şekillendirmek veya birleştirmek için kullanılır. Bu süreçte, ham malzemeler daha sert ve dayanıklı hale gelir.

Örnek cümleler:

1. I watched as the blacksmith used the forge to shape the red-hot metal. (Ben demircinin kıpkırmızı metali şekillendirmek için ocağı kullandığını izledim.)
2. The forge is an essential tool for creating metal sculptures. (Ocağın metal heykelleri oluşturmak için hayati bir araç olduğunu söyledi.)
3. The blacksmith used his forge to heat the iron to its melting point. (Demirci, demiri erime noktasına kadar ısıtmak için ocağını kullandı.)
4. The forge glowed red as the blacksmith worked the metal. (Demirci metal üzerinde çalışırken ocağın kızıl renkte parladığını gördüm.)
5. The blacksmith stoked the forge with coal to keep the fire burning hot. (Demirci, ateşin sıcak kalması için kömürle ocağı besledi.)
6. The hammering sound of the blacksmith could be heard over the roar of the forge. (Demircinin çekiçleme sesi, ocağın gürültüsünün üzerinde duyulabiliyordu.)
7. The forge is used to heat and shape the metal into the desired form. (Ocak, metalin istenilen şekle ısıtılması ve şekillendirilmesi için kullanılır.)
8. The blacksmith carefully placed the metal into the forge using a pair of tongs. (Demirci, bir çift maşa kullanarak metali ocağa dikkatlice yerleştirdi.)
9. The forge was cooled with water after the metal had been shaped. (Metal şekillendirildikten sonra, ocağa suyla soğuk su döküldü.)
10. The blacksmith used the forge to weld two pieces of metal together. (Demirci, iki metal parçayı birleştirmek için ocağı kullandı.)
11. The forge was hot enough to melt the metal into a liquid state. (Ocak, metalin sıvı hale gelmesi için yeterince sıcaktı.)
12. The blacksmith used a hammer and anvil in addition to the forge to shape the metal. (Demirci, metali şekillendirmek için ocağın yanı sıra çekiç ve örs kullandı.)
13. The forge was powered by a coal furnace. (Ocak, bir kömür fırını tarafından çalıştırıldı.)
14. The blacksmith used the forge to create intricate designs on the metal. (Demirci, metale karmaşık desenler oluşturmak için ocağı kullandı.)
15. The forge was a crucial tool in the production of medieval weapons. (Ocak, Orta Çağ silahları üretiminde hayati bir araçtı.)

16. The blacksmith carefully monitored the temperature of the forge to prevent the metal from overheating. (Demirci, metali aşırı ısıtmamak için ocağın sıcaklığını dikkatle kontrol etti.)
17. The forge emitted a bright orange glow as the blacksmith worked. (Demirci çalışırken ocağın parlak turuncu ışıltısını gözlemledim.)
18. The blacksmith used the forge to anneal the metal, making it less brittle. (Demirci, metali dövme işleminden sonra daha az kırılgan hale getirmek için ocağı kullandı.)
19. The forge was located in the center of the blacksmith’s workshop. (Ocak, demircinin atölyesinin ortasında yer almaktaydı.)
20. The blacksmith heated the metal in the forge until it was malleable enough to shape. (Demirci, metali şekillendirebilmesi için ocağın içinde yeterince yumuşak hale gelene kadar ısıttı.)

(Türkçe anlamı: 1-20 arasında, özellikle metal işlemede kullanılan bir araç olan ocağın kullanımı ve işlevleri hakkında cümleler.)