Admonisher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admonisher İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Admonisher Nedir?

Admonisher İngilizcede “uyarıcı, ikaz edici” anlamına gelen bir isimdir. Bu kelime, birisinin yanlış yaptığı bir davranışı veya hatayı düzeltmesi için yapılan uyarı veya ikaz işlemine atıfta bulunmak için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. My manager acted as an admonisher and warned me about the consequences of being late for work. (Yöneticim uyarıcı olarak hareket etti ve işe geç kalmak gibi sonuçlarının ne olacağı konusunda beni uyardı.)
2. The teacher was an effective admonisher and kept the students on track. (Öğretmen etkili bir uyarıcıydı ve öğrencileri yolda tuttu.)
3. The company had to hire an admonisher to make sure that employees were following safety regulations. (Şirket, çalışanların güvenlik düzenlemelerini takip ettiklerinden emin olmak için bir uyarıcı işe almaya karar verdi.)
4. He didn’t take the admonisher seriously and ended up regretting it later. (Uyarıcıyı ciddiye almadı ve daha sonra pişman oldu.)
5. The admonisher’s job is to ensure that everyone is following the rules. (Uyarıcının görevi, herkesin kurallara uyduğundan emin olmaktır.)
6. The coach acted as an admonisher and reminded the team of their responsibilities. (Antrenör uyarıcı olarak hareket etti ve takımın sorumluluklarını hatırlattı.)
7. The admonisher pointed out the mistakes I made and helped me improve. (Uyarıcı yaptığım hataları belirtti ve beni geliştirmeme yardımcı oldu.)
8. The manager’s role includes being an admonisher when necessary. (Yöneticinin rolü, gerekli olduğunda bir uyarıcı olmaktır.)
9. She took the admonisher’s advice to heart and worked hard to improve. (Uyarıcının tavsiyesini ciddiye aldı ve gelişmek için çok çalıştı.)
10. The admonisher reminded the employees to be respectful to their colleagues. (Uyarıcı, çalışanları meslektaşlarına saygılı olmaları konusunda hatırlattı.)
11. The teacher acted as an admonisher and helped the students learn from their mistakes. (Öğretmen uyarıcı olarak hareket etti ve öğrencilerin hatalarından ders almalarına yardımcı oldu.)
12. The company hired an admonisher to ensure that all employees were treating customers with respect. (Şirket, tüm çalışanların müşterilere saygı gösterdiğinden emin olmak için bir uyarıcı işe aldı.)
13. The admonisher’s job is to keep everyone on track and prevent mistakes. (Uyarıcının görevi herkesi yolda tutmak ve hataları önlemektir.)
14. She was grateful for the admonisher’s guidance and support. (Uyarıcının rehberliği ve desteği için minnettar kaldı.)
15. The admonisher reminded me to double-check my work before submitting it. (Uyarıcı

, işimi teslim etmeden önce işimi çift kontrol etmem gerektiğini hatırlattı.)
16. The manager acted as an admonisher and reminded the employees of the company’s core values. (Yönetici uyarıcı olarak hareket etti ve çalışanları şirketin temel değerlerini hatırlattı.)

17. The admonisher’s feedback helped me see where I needed to improve. (Uyarıcının geri bildirimi, nerede gelişmem gerektiğini görmeme yardımcı oldu.)
18. The company had to let go of an employee who ignored repeated warnings from the admonisher. (Şirket, uyarıcının tekrarlanan uyarılarını göz ardı eden bir çalışanı çıkarmak zorunda kaldı.)
19. The admonisher’s role is to promote a culture of excellence and continuous improvement. (Uyarıcının rolü mükemmellik ve sürekli gelişimi teşvik etmektir.)
20. She acted as an admonisher and reminded me of the importance of punctuality. (Uyarıcı olarak hareket etti ve dakikliğin önemini hatırlattı.)

(Türkçe çeviriler kalın ve siyah yazılmıştır.)