Forensic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forensic İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forensic Nedir?

Forensic, bilimsel ve teknik yöntemlerin kullanıldığı suç delilleri inceleme ve adli tıp işlemlerini ifade eder. Bu süreçler genellikle bir suçun işlendiği yerdeki fiziksel kanıtların toplanması, analizi ve yorumlanması yoluyla gerçekleştirilir.

Örnek cümleler:

1. Forensic experts were called to the crime scene to collect evidence. (Adli tıp uzmanları, delilleri toplamak için suç mahalline çağrıldı.)
2. The forensic report revealed the cause of death to be drowning. (Adli tıp raporu, ölüm nedeninin boğulma olduğunu ortaya çıkardı.)
3. The police department has a forensic laboratory for analyzing evidence. (Polis departmanı, delilleri analiz etmek için bir adli tıp laboratuvarına sahiptir.)
4. The forensic accountant was hired to investigate the company’s financial records. (Adli muhasebeci, şirketin mali kayıtlarını araştırmak için işe alındı.)
5. The defense attorney challenged the validity of the forensic evidence presented by the prosecution. (Savunma avukatı, savcılık tarafından sunulan adli tıp delillerinin geçerliliğini sorguladı.)
6. The forensic team was able to match the DNA found at the crime scene to the suspect. (Adli tıp ekibi, suç mahallinde bulunan DNA’nın şüpheliyle eşleşebildiğini belirledi.)
7. The court relied heavily on the forensic evidence presented during the trial. (Mahkeme, duruşma sırasında sunulan adli tıp delillerine büyük ölçüde güvendi.)
8. The forensic pathologist conducted an autopsy to determine the cause of death. (Adli tıp patoloğu, ölüm nedenini belirlemek için otopsi yaptı.)
9. The forensic analyst found traces of gunshot residue on the suspect’s clothing. (Adli tıp analisti, şüphelinin giysilerinde ateşli silah kalıntılarının izlerini buldu.)
10. The forensic team used advanced software to enhance the images from the surveillance cameras. (Adli tıp ekibi, gözetim kameralarından gelen görüntüleri iyileştirmek için ileri yazılım kullandı.)
11. The forensic investigation revealed that the suspect had been using a false identity. (Adli tıp soruşturması, şüphelinin sa

hte kimlik kullandığını ortaya çıkardı.)
12. The forensic team reconstructed the scene of the crime to better understand what happened. (Adli tıp ekibi, ne olduğunu daha iyi anlamak için suç mahallini yeniden oluşturdu.)

13. The forensic accountant discovered evidence of embezzlement in the company’s financial records. (Adli muhasebeci, şirketin mali kayıtlarında zimmete para geçirme kanıtlarını keşfetti.)
14. The forensic team analyzed the handwriting on the ransom note to try and identify the kidnapper. (Adli tıp ekibi, fidye notundaki el yazısını analiz ederek kaçıranı belirlemeye çalıştı.)
15. The forensic evidence presented in court helped to secure a conviction. (Mahkemede sunulan adli tıp delilleri, bir mahkumiyet kararı alınmasına yardımcı oldu.)
16. The forensic scientist used a special chemical to detect blood stains that had been cleaned up. (Adli tıp bilim insanı, temizlenmiş kan lekelerini tespit etmek için özel bir kimyasal kullandı.)
17. The forensic team examined the bullet casings found at the crime scene to determine the type of gun used. (Adli tıp ekibi, suç mahallinde bulunan mermi kovanlarını inceleyerek kullanılan silahın türünü belirledi.)
18. The forensic analysis of the victim’s phone records helped to identify a suspect. (Mağdurun telefon kayıtlarının adli tıp analizi, bir şüpheliyi belirlemeye yardımcı oldu.)
19. The forensic investigation concluded that the fire was caused by faulty wiring. (Adli tıp soruşturması, yangının kusurlu bir kablodan kaynaklandığı sonucuna vardı.)
20. The forensic team worked around the clock to process the large amount of evidence collected at the crime scene. (Adli tıp ekibi, suç mahallinde toplanan büyük miktardaki delilleri işlemek için gece gündüz çalıştı.)