Foreknowledge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foreknowledge İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foreknowledge Nedir?

Foreknowledge, gelecekle ilgili bilgi ya da kehanet anlamına gelir. Bir şeyin olacağına dair önceden bir bilginin sahip olunması durumunu ifade eder.

Örnek Cümleler:

  1. Foreknowledge is not always accurate.
    (Gelecek bilgisi her zaman doğru değildir.)

  2. She claimed to have foreknowledge of the terrorist attack.
    (O terör saldırısı hakkında önceden bilgisi olduğunu iddia etti.)

  3. The prophecy gave him foreknowledge of the coming war.
    (Kehanet, yaklaşan savaş hakkında önceden bilgi verdi.)

  4. No one had foreknowledge of the earthquake that would hit the city.
    (Hiç kimse şehre vuracak olan deprem hakkında önceden bilgi sahibi değildi.)

  5. The psychic claimed to have foreknowledge of the winning lottery numbers.
    (Medium, kazanan loto numaraları hakkında önceden bilgi sahibi olduğunu iddia etti.)

  6. The detective used his foreknowledge to solve the case.
    (Dedektif, davayı çözmek için önceden sahip olduğu bilgileri kullandı.)

  7. The prophet’s foreknowledge of the future was revered by many.
    (Peygamberin gelecek hakkındaki bilgisi birçok kişi tarafından saygı duyulan bir şeydi.)

  8. His dreams sometimes gave him foreknowledge of events to come.
    (Rüyaları bazen gelecekteki olaylar hakkında bilgi veriyordu.)

  9. She had a sense of foreknowledge about the outcome of the election.
    (Seçim sonucu hakkında bir önceden bilgi hissi vardı.)

  10. The ancient Greeks believed in the power of foreknowledge through prophecy.
    (Eski Yunanlılar, kehanet yoluyla önceden bilginin gücüne inanırlardı.)

  11. The oracle was famous for her foreknowledge of future events.
    (Orakül, gelecekteki olaylar hakkındaki önceden bilgisiyle ünlüydü.)

  12. He felt a sense of foreknowledge before the plane crash.
    (Uçak kazası öncesi bir önceden bilgi hissetti.)

  13. The tarot cards are believed to give foreknowledge about a person’s future.
    (Tarot kartları, bir

kişinin geleceği hakkında önceden bilgi verdiğine inanılır.)

  1. Some people believe in the existence of foreknowledge as a divine gift.
    (Bazı insanlar, tanrısal bir hediye olarak önceden bilginin varlığına inanırlar.)

  2. The prophet’s foreknowledge was seen as a sign of his divine connection.
    (Peygamberin önceden bilgisi, ilahi bağlantısının bir işareti olarak görülüyordu.)

  3. The psychic’s foreknowledge was put to the test in a scientific experiment.
    (Mediumun önceden bilgisi bir bilimsel deneyde test edildi.)

  4. She had a feeling of foreknowledge before the stock market crash.
    (Hisse senedi piyasasının çökmeden önce bir önceden bilgi hissetti.)

  5. The prophecy’s foreknowledge of the coming disaster was ignored by the people.
    (Kehanetin yaklaşan felaket hakkındaki önceden bilgisi halk tarafından görmezden gelindi.)

  6. The scientist claimed to have foreknowledge of the breakthrough discovery.
    (Bilim adamı, çığır açan keşif hakkında önceden bilgi sahibi olduğunu iddia etti.)

  7. The accuracy of foreknowledge is still a topic of debate among scholars.
    (Önceden bilginin doğruluğu, hala akademisyenler arasında tartışma konusu.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.