Foreign İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foreign İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foreign kelimesi

Foreign kelimesi Türkçede “yabancı” anlamına gelmektedir.

Örnek cümleler:

  1. Foreign tourists love to visit historical places in Turkey. (Yabancı turistler Türkiye’deki tarihi yerleri ziyaret etmeyi severler.)
  2. I can speak a foreign language fluently. (Akıcı bir şekilde yabancı dil konuşabilirim.)
  3. The government has imposed restrictions on foreign investments. (Hükümet, yabancı yatırımlara kısıtlamalar getirdi.)
  4. The company has hired a foreign consultant to improve its marketing strategy. (Şirket, pazarlama stratejisini iyileştirmek için bir yabancı danışmanı işe aldı.)
  5. She has a fascination for foreign cultures. (O, yabancı kültürlere karşı bir ilgi duyuyor.)
  6. The museum exhibits foreign artifacts from different countries. (Müze, farklı ülkelerden gelen yabancı eserleri sergiliyor.)
  7. The book has been translated into several foreign languages. (Kitap, birkaç yabancı dile çevrildi.)
  8. The government has announced a new policy on foreign trade. (Hükümet, yabancı ticareti için yeni bir politika açıkladı.)
  9. I love trying foreign cuisine when I travel to different countries. (Farklı ülkelere seyahat ettiğimde yabancı yemekler denemeyi severim.)
  10. The university has a large number of foreign students from different parts of the world. (Üniversite, dünyanın farklı bölgelerinden birçok yabancı öğrenciye sahip.)
  11. She has a foreign accent when she speaks English. (İngilizce konuşurken yabancı bir aksanı var.)
  12. The movie was a big hit in foreign countries. (Film, yabancı ülkelerde büyük bir başarı elde etti.)
  13. The company is planning to expand its operations into foreign markets. (Şirket, işletmelerini yabancı pazarlara genişletmeyi planlıyor.)
  14. He has a collection of foreign stamps from all over the world. (O, dünyanın her yerinden gelen yabancı pullardan bir koleksiyona sahip.)
  15. The government is trying to attract more foreign investors to boost the economy. (Hükümet, ekonomiyi canlandırmak için daha fazla yabancı yatırımcı

çekmeye çalışıyor.)
16. Learning a foreign language can open up new opportunities for your career. (Yabancı bir dil öğrenmek, kariyeriniz için yeni fırsatlar sunabilir.)

  1. The company faced foreign competition in the market. (Şirket, piyasada yabancı rekabetle karşı karşıya kaldı.)
  2. The student exchange program allows students to study in foreign countries for a semester. (Öğrenci değişim programı, öğrencilere bir dönem boyunca yabancı ülkelerde okuma fırsatı veriyor.)
  3. The embassy provides assistance to foreign citizens in the country. (Elçilik, ülkedeki yabancı vatandaşlara yardım sağlar.)
  4. I have a foreign friend who comes from a different country. (Farklı bir ülkeden gelen bir yabancı arkadaşım var.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.