Forbidden Fruit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forbidden Fruit İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Forbidden Fruit (Yasak Meyve) Nedir?


Forbidden Fruit (Yasak Meyve) ifadesi, genellikle bir şeyin ya da bir durumun yasaklanmasının, kişinin daha da ilgi duymasına ve merak etmesine neden olması anlamında kullanılmaktadır.

Örnek Cümleler:


1. She knew he was bad for her, but he was like a forbidden fruit she couldn’t resist. (O, onun için kötü olduğunu biliyordu ama o, direnemediği bir yasak meyve gibiydi.)
2. The city’s nightlife was the forbidden fruit that lured him in every weekend. (Şehrin gece hayatı, her hafta sonu onu cezbeden yasak meyve idi.)
3. Sometimes, people are drawn to the forbidden fruit just because it’s forbidden. (Bazı zamanlar insanlar, sadece yasak olduğu için yasak meyveye çekilirler.)
4. The forbidden fruit always seems more tempting than what is easily available. (Yasak meyve her zaman kolayca erişilebilecek olan şeyden daha cazip görünür.)
5. He couldn’t resist the forbidden fruit of his ex-girlfriend, even though he knew it was a mistake. (O, hataydı bilmesine rağmen eski sevgilisinin yasak meyvesine direnemedi.)
6. Forbidden fruit can sometimes lead to great regret. (Yasak meyve bazen büyük pişmanlıklara neden olabilir.)
7. The forbidden fruit of fame and fortune can be very alluring. (Şöhret ve servetin yasak meyvesi çok cazip olabilir.)
8. She had always been told that love was a forbidden fruit, but she couldn’t help falling for him. (O, her zaman aşkın yasak bir meyve olduğu söylenmişti ama ona âşık olmadan edemedi.)
9. The forbidden fruit of drugs and alcohol can ruin lives. (Uyuşturucu ve alkolün yasak meyvesi, hayatları mahvedebilir.)
10. The forbidden fruit of forbidden love can be the sweetest and most bitter experience all at once. (Yasak aşkın yasak meyvesi aynı anda en tatlı ve en acı deneyim olabilir.)
11. The forbidden fruit of gambling can lead to addiction and financial ruin. (Kumarın yasak meyvesi bağımlılığa ve maddi çöküşe yol açabilir.)
12. The forbidden fruit of a secret can eat away at a person’s conscience. (Bir sırrın yasak meyvesi, bir kişinin vicdanını yiyip bitirebilir.)
13. He couldn’t help but feel drawn to the forbidden fruit of her untouchable beauty. (O, dokunulamaz güzelliğinin yasak meyvesine çekilmeden edemedi.)
14. The forbidden fruit of revenge can be a dangerous game. (İntikamın yasak meyvesi tehlikeli bir oyun olabilir.)
15. She knew that he was a forbidden fruit, but she couldn’t resist

  1. The forbidden fruit of exploring the unknown always entices the curious mind. (Bilinmeyeni keşfetmenin yasak meyvesi, meraklı zihni her zaman cezbeder.)
  2. The forbidden fruit of breaking the rules can come with severe consequences. (Kuralları çiğnemenin yasak meyvesi, ciddi sonuçlarla gelebilir.)
  3. The forbidden fruit of procrastination can lead to missed opportunities and regret. (Ertelemenin yasak meyvesi, kaçırılan fırsatlar ve pişmanlıkla sonuçlanabilir.)
  4. The forbidden fruit of a dangerous love affair can be thrilling but also destructive. (Tehlikeli bir aşk ilişkisinin yasak meyvesi heyecan verici olabilir ama yıkıcı da olabilir.)
  5. Forbidden fruit can often lead to a vicious cycle of desire and guilt. (Yasak meyve, genellikle arzu ve suçluluk döngüsüne neden olabilir.)

(Not: Örnek cümlelerin İngilizcesi mavi ve kalın HTML etiketi ile yazılmıştır.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.