Foothill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foothill İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Foothill Nedir?

Foothill, İngilizcede “dağ eteği” veya “dağ ayağı” anlamına gelir. Bu kelime, dağlık bir bölgede, dağın eteğinde veya ayağında bulunan yerleşim yerlerini veya bölgeleri ifade etmek için kullanılır.

Örnek cümleler:

1. The hikers set up camp at the foothill of the mountain. (Yürüyüşçüler dağın eteğinde kamp kurdu.)
2. Foothills are often home to a variety of wildlife. (Dağ etekleri sıklıkla çeşitli yaban hayatına ev sahipliği yapar.)
3. The town nestled in the foothills of the Rockies is a popular tourist destination. (Rockies’in eteklerine yerleşmiş kasaba popüler bir turistik yerdir.)
4. The winery is located in the foothills of the Andes. (Şaraphane, And Dağları’nın eteklerinde yer almaktadır.)
5. The ranch was situated in the foothills, surrounded by rolling hills and green fields. (Çiftlik, dağların eteklerinde, yuvarlak tepeler ve yeşil tarlalarla çevrilidir.)
6. The foothills offer stunning views of the valley below. (Dağ etekleri, aşağıdaki vadinin muhteşem manzaralarını sunar.)
7. We hiked to the foothills and enjoyed a picnic while admiring the scenery. (Dağ eteklerine tırmandık ve manzarayı hayranlıkla izlerken piknik yaptık.)
8. The town is nestled in the foothills, providing a peaceful and scenic environment. (Kasaba, sakin ve manzaralı bir ortam sağlayan dağların eteklerine yerleştirilmiştir.)
9. The foothills are a popular spot for rock climbing enthusiasts. (Dağ etekleri, kaya tırmanışı tutkunları için popüler bir noktadır.)
10. The foothills are covered in a blanket of wildflowers during the spring months. (Dağ etekleri, bahar aylarında yabani çiçeklerin örtüsüyle kaplanmıştır.)
11. The foothills of the Himalayas offer some of the most breathtaking views in the world. (Himalayaların etekleri, dünyanın en nefes kesici manzaralarından bazılarını sunar.)
12. The town at the foothills of the mountain is a peaceful retreat for those seeking solitude. (Dağın eteklerindeki kasaba, yalnızlık arayanlar için huzurlu bir sığınaktır.)
13. The foothills are dotted with small farms and vineyards. (Dağ etekleri, küçük çiftlikler ve bağlarla doludur.)
14. The town’s economy is largely based on tourism, thanks to its location in the foothills. (Kasabanın ekonomisi, dağ eteklerindeki konumu sayesinde büyük ölçüde turizme dayanmaktadır.)
15. The foothills are an ideal place for hiking and mountain biking. (Dağ etekleri, yürüyüş

ve dağ bisikleti için ideal bir yerdir.)
16. The cabins in the foothills provide a rustic retreat for those looking to escape city life. (Dağ eteklerindeki kabinler, şehir hayatından kaçmak isteyenler için rustik bir sığınak sağlar.)

17. The foothills are home to a variety of trees, including oak, pine, and maple. (Dağ etekleri, meşe, çam ve akçaağaç dahil olmak üzere çeşitli ağaç türlerine ev sahipliği yapar.)
18. The foothills offer a cooler climate than the valley below, making it a popular destination during the summer months. (Dağ etekleri, aşağıdaki vadiden daha serin bir iklim sunar, bu nedenle yaz aylarında popüler bir destinasyondur.)
19. The small town at the foothills is known for its quaint shops and charming cafes. (Dağın eteklerindeki küçük kasaba, eski dükkânları ve şirin kafeleriyle tanınır.)
20. The hike to the top of the mountain begins at the foothills and takes several hours. (Dağın zirvesine tırmanış, dağın eteklerinde başlar ve birkaç saat sürer.)