Fly Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fly Open İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Fly Open

Fly Open, uçuş sırasında uçak pencerelerinin açılmasına izin veren bir terimdir.

1. I always get excited when the pilot announces that we can fly open on this flight. (Bu uçuşta pencereleri açabileceğimizi söyleyen pilotu duyunca her zaman heyecanlanırım.)
2. The flight attendant reminded the passengers that they could fly open their windows if they wanted to. (Uçuş görevlisi, isteyen yolcuların pencerelerini açabileceklerini hatırlattı.)
3. The air conditioning on the plane wasn’t working properly, so the pilot decided to fly open some windows. (Uçaktaki klima düzgün çalışmıyordu, bu yüzden pilot birkaç pencereyi açmaya karar verdi.)
4. We were flying over a beautiful mountain range, and I couldn’t resist flying open the window to take some pictures. (Güzel bir dağ silsilesinin üzerinden uçuyorduk ve birkaç fotoğraf çekmek için pencereyi açmamak için direnemedim.)
5. The flight crew advised the passengers to fly open their windows during the takeoff and landing phases. (Uçuş ekibi, kalkış ve iniş aşamalarında yolcuların pencerelerini açmalarını önerdi.)
6. The plane was landing in a tropical destination, and the passengers were excited to fly open their windows and feel the warm breeze. (Uçak tropikal bir bölgeye iniyordu ve yolcular pencereyi açıp sıcak esintiyi hissetmek için heyecanlıydılar.)
7. It’s always a good idea to fly open your window if you want to get some fresh air during a long flight. (Uzun bir uçuş sırasında taze hava almak istiyorsanız pencerenizi açmak her zaman iyi bir fikirdir.)
8. The flight attendant asked the passengers to fly open their windows for a few minutes to let some fresh air into the cabin. (Uçuş görevlisi, kabin içine taze hava girmesi için yolcuların birkaç dakika boyunca pencelerini açmasını istedi.)
9. I love flying open the window and feeling the rush of wind against my face. (Pencereyi açıp yüzüme doğru esen rüzgarın hissini seviyorum.)
10. If you’re feeling a bit claustrophobic on a plane, try flying open your window to give yourself some more space. (Uçakta biraz kapalı alan korkusu yaşıyorsanız, kendinize daha fazla alan sağlamak için pencerenizi açmayı deneyin.)
11. The flight was delayed, so the pilot allowed the passengers to fly open their windows to get some fresh air while they waited. (Uçuş gecikti, bu yüzden pilot beklerken yolcuların taze hava alabilmeleri için pencereyi açmalarına izin verdi.)
12. I always forget to fly open the window during a flight, but my friend reminded me to do it this time. (Uçuş sırasında pencereyi açmayı her zaman unuturum, ama bu sefer arkadaşım hatırlatt

13. The flight attendant instructed the passengers to fly open their windows in case of an emergency landing. (Uçuş görevlisi, acil bir iniş durumunda yolcuların pencelerini açmasını talimat verdi.)
14. I prefer flying open the window on a plane rather than using the air conditioning. (Uçakta klima yerine pencereyi açmayı tercih ediyorum.)
15. The view from the plane was breathtaking, and I couldn’t resist flying open the window to take it all in. (Uçaktan manzara nefes kesiciydi ve hepsini almak için pencereyi açmamak için direnemedim.)
16. The pilot announced that we could fly open our windows to see the Northern Lights outside the plane. (Pilot, uçağın dışındaki Kuzey Işıklarını görmek için pencereyi açabileceğimizi duyurdu.)
17. The flight was quite turbulent, so I decided to fly open the window to help calm my nerves. (Uçuş oldukça türbülanslıydı, bu yüzden sinirlerimi yatıştırmak için pencereyi açmaya karar verdim.)
18. The flight was delayed due to bad weather, but the pilot allowed us to fly open the windows and take pictures of the lightning. (Kötü hava koşulları nedeniyle uçuş gecikti, ancak pilot bize pencereyi açarak şimşek fotoğrafları çekmemize izin verdi.)
19. I was feeling a bit stuffy on the plane, so I decided to fly open the window and get some fresh air. (Uçakta biraz tıkalı hissettim, bu yüzden pencereyi açmaya karar verdim ve taze hava aldım.)
20. The flight crew reminded us to fly open our windows before landing to help equalize the air pressure in the cabin. (Uçuş ekibi, kabin içindeki hava basıncını dengelemeye yardımcı olmak için inişten önce pencereyi açmamızı hatırlattı.)