Flock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flock İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flock

Flock, “sürü” ya da “kuş sürüsü” anlamına gelir.

1. The flock of birds flew overhead, creating a beautiful sight. (Kuş sürüsü, güzel bir manzara oluşturarak başlarının üstünde uçtu.)
2. The sheep flock was herded to the grazing fields by the farmer. (Koyun sürüsü, çiftçi tarafından otlama alanına sürüldü.)
3. The tourists flocked to the beach to enjoy the sun and sea. (Turistler güneşin ve denizin tadını çıkarmak için sahile akın etti.)
4. The congregation flocked to the church for the Easter service. (Cemaat, Paskalya ayini için kiliseye akın etti.)
5. A flock of reporters gathered around the celebrity to ask questions. (Bir grup muhabir, soru sormak için ünlünün etrafında toplandı.)
6. The concert venue was flocked with fans waiting to see their favorite band. (Konser mekanı, favori grubunu görmek için bekleyen hayranlarla doluydu.)
7. The sales of the new phone model caused people to flock to the stores. (Yeni telefon modelinin satışları, insanların mağazalara akın etmesine neden oldu.)
8. Flocks of butterflies migrated to warmer regions during the winter months. (Kış aylarında kelebek sürüleri, daha sıcak bölgelere göç etti.)
9. The birds flock together for safety and companionship. (Kuşlar, güvenlik ve arkadaşlık için bir araya gelirler.)
10. During rush hour, people flock to public transportation. (Yoğun saatlerde, insanlar toplu taşıma araçlarına akın ederler.)
11. Flocks of fish were seen swimming in the clear waters of the lake. (Gölün berrak sularında yüzerek, balık sürüleri görüldü.)
12. The artist’s exhibition was flocked by art enthusiasts and critics. (Sanatçının sergisi, sanat tutkunları ve eleştirmenler tarafından dolduruldu.)
13. The park was flocked with families enjoying a picnic on a sunny day. (Park, güneşli bir günde piknik yaparak eğlenen ailelerle doluydu.)
14. The flocks of geese flying south for the winter were a sign of the changing seasons. (Kış için güneye uçan kaz sürüleri, mevsim değişiminin bir işaretiydi.)
15. The star’s concert caused fans to flock from all over the country to see her perform. (Yıldızın konseri, onu izlemek için ülkenin her yerinden hayranların akın etmesine neden oldu.)
16. The market was flocked with vendors selling fresh produce. (Pazar, taze ürün satan satıcılarla doluydu.)
17. The festival attracted flocks of tourists to the small town. (Festival, küçük kasabaya turist akınına neden oldu.)
18. The political rally was flocked with supporters of the candidate. (Politik toplantı, adayın destekçileri

tarafından dolduruldu.)
19. Flocks of seagulls were seen near the pier, searching for food. (İskeleye yakın sürüsüne deniz martıları, yiyecek arıyorlardı.)

20. The new restaurant in town was flocked with customers eager to try its cuisine. (Şehirdeki yeni restoran, mutfağını denemek için sabırsız müşterilerle doluydu.)