Flight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flight İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flight (Uçuş)

Flight kelimesi İngilizcede uçuş anlamına gelir. Aşağıda, “flight” kelimesinin örnek cümlelerini ve Türkçe anlamlarını bulabilirsiniz.

  1. I missed my flight to Paris. (Paris’e olan uçuşumu kaçırdım.)
  2. The flight was delayed due to bad weather. (Uçuş kötü hava koşulları nedeniyle gecikti.)
  3. She is afraid of flying. (Uçmaktan korkuyor.)
  4. We had a connecting flight in Istanbul. (İstanbul’da aktarma yaptık.)
  5. The flight attendant brought us drinks. (Uçuş görevlisi bize içecek getirdi.)
  6. The flight was smooth and comfortable. (Uçuş pürüzsüz ve rahattı.)
  7. The flight was canceled due to a strike. (Uçuş grev nedeniyle iptal edildi.)
  8. I always book a window seat for my flights. (Uçuşlarım için her zaman bir pencere kenarı koltuk rezerve ederim.)
  9. The flight was full, so I couldn’t get an upgrade. (Uçuş dolu olduğu için yükseltme alamadım.)
  10. The flight crew was very friendly and helpful. (Uçuş ekibi çok dostça ve yardımseverdi.)
  11. She was nervous during the flight turbulence. (Uçuş sarsıntısı sırasında gergindi.)
  12. The flight was overbooked, so they offered compensation for volunteers to take a later flight. (Uçuş aşırı rezervasyonlu olduğu için daha sonra uçacak gönüllülere tazminat teklif ettiler.)
  13. The flight attendant instructed us on the emergency procedures. (Uçuş görevlisi bize acil durum prosedürleri hakkında talimat verdi.)
  14. We had to go through security before boarding the flight. (Uçağa binmeden önce güvenlik kontrolünden geçmemiz gerekiyordu.)
  15. The flight was fully booked, so we had to sit separately. (Uçuş tamamen dolu olduğu için ayrı oturmak zorunda kaldık.)
  16. The flight was long and tiring, but we finally arrived. (Uçuş uzun ve yorucuydu, ama sonunda geldik.)
  17. The flight attendant asked us to fasten our seatbelts for takeoff. (Uçuş görevlisi bize kalkış için emniyet kemerlerimizi takmamızı söyledi.)
  18. We had a layover in Dubai before our connecting flight. (İstanbul’daki aktarma uçuşumuzdan önce Dubai’de mola verdik.)
  19. The flight landed safely despite the stormy weather. (Fırtınalı hava koşullarına rağmen uçuş güvenli bir şekilde indi.)
  20. I always enjoy the view from the window during my flights. (Uçuşlarım sırasında her zaman pencereden manzarayı keyifle izlerim.)
  1. The airline provided complimentary snacks and drinks during the flight. (Hava yolu şirketi uçuş sırasında ücretsiz atıştırmalıklar ve içecekler sağladı.)
  2. The flight attendant announced that we were about to land. (Uçuş görevlisi iniş yapmak üzere olduğumuzu duyurdu.)
  3. I prefer early morning flights because they’re usually less crowded. (Genellikle daha az kalabalık oldukları için sabahın erken saatlerindeki uçuşları tercih ederim.)
  4. The flight was overbooked, so I volunteered to take a later one in exchange for a voucher. (Uçuş aşırı rezervasyonlu olduğu için bir sonraki uçuşa karşılık olarak bir kupon karşılığında gönüllü oldum.)
  5. The flight was on time and we arrived at our destination as scheduled. (Uçuş zamanında başladı ve varış noktamıza planlandığı gibi vardık.)
  6. The flight crew reminded us to put our electronic devices in airplane mode during takeoff and landing. (Uçuş ekibi, kalkış ve iniş sırasında elektronik cihazlarımızı uçak moduna almamızı hatırlattı.)
  7. I always pack a neck pillow and earplugs for long flights. (Uzun uçuşlar için her zaman boyun yastığı ve kulak tıkaçları paketlerim.)
  8. The flight attendants distributed immigration forms before landing. (Uçuş görevlileri, inişten önce göçmenlik formlarını dağıttı.)
  9. We had to wait in a long line to board our flight. (Uçuşumuza binmek için uzun bir kuyrukta beklememiz gerekti.)
  10. The flight was bumpy and I felt sick. (Uçuş sarsıntılıydı ve kendimi hasta hissettim.)

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.