Flabbergast İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flabbergast İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Flabbergast Nedir?

Flabbergast, bir kişiyi şaşırtmak veya hayrete düşürmek için kullanılan bir fiildir. Bu kelime genellikle olumlu bir şekilde kullanılır, çünkü bir şeyin beklenmedik bir şekilde harika veya etkileyici olduğunu ifade eder.

Örnek cümleler:

  1. I was completely flabbergasted by the surprise party they threw for me. (Bana düzenledikleri sürpriz parti beni tamamen şaşırttı.)
  2. The magician’s disappearing act left the audience flabbergasted. (Sihirbazın kaybolma numarası izleyicileri hayrete düşürdü.)
  3. I am flabbergasted by the amount of work she can accomplish in a day. (O’nun bir günde yapabileceği iş miktarı beni şaşırtıyor.)
  4. The beauty of the sunset over the ocean left me flabbergasted. (Okyanusun üzerindeki günbatımının güzelliği beni şaşırttı.)
  5. The size of the elephant flabbergasted the children at the zoo. (Hayvanat bahçesindeki çocuklar filin büyüklüğünden şaşırdılar.)
  6. The amount of money they spent on the wedding decorations flabbergasted me. (Düğün dekorasyonları için harcadıkları para beni şaşırttı.)
  7. The singer’s powerful voice left the judges flabbergasted on the TV show. (Şarkıcının güçlü sesi TV programındaki jürileri şaşırttı.)
  8. The acrobat’s amazing stunts left the audience flabbergasted. (Akrobatın harika numaraları izleyicileri şaşırttı.)
  9. The professor’s intelligence and knowledge flabbergasted his students. (Profesörün zekası ve bilgisi öğrencilerini şaşırttı.)
  10. The speed and agility of the Olympic athletes left the spectators flabbergasted. (Olimpik sporcuların hızı ve çevikliği seyircileri şaşırttı.)
  11. The amount of food she ate at the buffet flabbergasted everyone. (Herkesi şaşırtan büfe de yediği yemek miktarıydı.)
  12. The cost of the luxury car flabbergasted the salesman. (Lüks arabaların maliyeti satıcının ağzını açık bıraktı.)
  13. The size of the skyscraper flabbergasted the tourists visiting the city. (Şehri ziyaret eden turistlerin şaşkınlıkla izlediği gökdelendeki büyüklük.)
  14. The talent of the young musician flabbergasted the judges on the reality show. (Genç müzisyenin yeteneği reality şovdaki jürileri şaşırttı.)
  15. The speed at which the chef prepared the meal flabbergasted the diners at the restaurant. (Aşçının yemek hazırlama hızı restoranda yemek yiyenleri şaşırttı.)
    16
  1. The cost of the new technology flabbergasted the investors at the presentation. (Sunumda yer alan yeni teknolojinin maliyeti yatırımcıları şaşırttı.)
  2. The beauty and grandeur of the palace flabbergasted the visitors. (Sarayın güzelliği ve ihtişamı ziyaretçileri şaşırttı.)
  3. The amount of information she knew about the topic flabbergasted her colleagues. (Meslektaşlarını şaşırtan konu hakkındaki bilgi miktarıydı.)
  4. The intricacy of the artwork flabbergasted the art critics. (Sanat eleştirmenlerini şaşırtan sanat eserinin karmaşıklığıydı.)
  5. The height of the rollercoaster flabbergasted the thrill-seekers at the amusement park. (Eğlence parkındaki adrenalin tutkunlarını şaşırtan roketin yüksekliği oldu.)

Türkçe karşılıklar:

  1. şaşırmak
  2. hayrete düşürmek
  3. şaşırmak
  4. şaşırmak
  5. şaşırmak
  6. şaşırmak
  7. şaşırmak
  8. şaşırmak
  9. şaşırtmak
  10. şaşırtmak
  11. şaşırtmak
  12. ağzını açık bırakmak
  13. şaşırmak
  14. şaşırtmak
  15. şaşırtmak
  16. şaşırmak
  17. şaşırtmak
  18. şaşırtmak
  19. şaşırtmak
  20. şaşırtmak

Bu yazıya ilk yorumu sen yaz!

Hemen Yorum Yaz

Adını veya rumuzunu yazabilirsin.