Finality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Finality İle İlgili Cümleler İngilizce Cümle İçinde Kullanımı

Finality

Finality, sonluluk veya kesinlik anlamına gelir. Bir kararın, bir eylemin veya bir durumun değiştirilemezliği veya sonluğu ifade eder.

Örnek cümleler:

1. The judge’s ruling brought finality to the long-standing legal dispute. (Yargıcın kararı uzun süredir devam eden hukuk anlaşmazlığına sonluluk getirdi.)
2. Death is the ultimate finality of human life. (Ölüm insan hayatının nihai sonluluğudur.)
3. The team’s victory in the championship game gave a sense of finality to their hard work throughout the season. (Takımın şampiyonluk maçındaki zaferi, sezon boyunca verdikleri zorlu çalışmalarının bir sonluluk hissi verdi.)
4. The signing of the peace treaty brought finality to the long-standing conflict between the two countries. (Barış antlaşmasının imzalanması iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden çatışmaya sonluluk getirdi.)
5. The completion of the project marked the finality of months of hard work. (Projenin tamamlanması aylar süren zorlu çalışmanın sonluğunu işaret etti.)
6. The company’s decision to close the factory was met with a sense of finality by the employees. (Şirketin fabrikayı kapatma kararı, çalışanlar tarafından bir sonluluk hissiyle karşılandı.)
7. The divorce decree brought a sense of finality to the couple’s troubled marriage. (Boşanma kararı çiftin sorunlu evliliğine bir sonluluk hissi getirdi.)
8. The conviction of the criminal provided a sense of finality to the victims and their families. (Suçlunun mahkumiyeti kurbanlara ve ailelerine bir sonluluk hissi sağladı.)
9. The announcement of the winner of the election provided finality to the political process. (Seçimin kazananının duyurulması siyasi sürece bir sonluluk sağladı.)
10. The end of the book provided a sense of finality to the reader. (Kitabın sonu okuyucuya bir sonluluk hissi verdi.)
11. The completion of the marathon brought a feeling of finality to the runners. (Maratonun tamamlanması koşuculara bir sonluluk hissi verdi.)
12. The signing of the contract provided finality to the negotiations. (Sözleşmenin imzalanması müzakerelere bir sonluluk sağladı.)
13. The announcement of the verdict provided finality to the trial. (Kararın duyurulması davaya bir sonluluk sağladı.)
14. The end of the school year provided a sense of finality to the students. (Okul yılının sonu öğrencilere bir sonluluk hissi verdi.)
15. The completion of the painting provided a sense of finality to the artist. (Tablonun tamamlanması sanatçıya bir sonluluk hissi verdi.)
16. The graduation ceremony provided finality to the students’ academic careers

17. The end of the sports season provided a sense of finality to the athletes. (Spor sezonunun sonu sporculara bir sonluluk hissi verdi.)
18. The expiration of the lease provided finality to the tenant’s occupancy of the property. (Kira sözleşmesinin süresinin dolması, kiracının mülkteki kalışına bir sonluluk sağladı.)
19. The conclusion of the musical performance provided a sense of finality to the audience. (Müzikal performansın sonu seyirciye bir sonluluk hissi verdi.)
20. The end of a relationship can bring a sense of finality to both parties involved. (Bir ilişkinin sonu, tarafların her ikisine de bir sonluluk hissi verebilir.)